Trump’ı şimdi de Konstantin yaptılar!
“Siyonist Yahudiler” ve Amerikalı “Evanjelik Hıristiyan-Siyonistler” ABD Başkanı Donald Trump’ı İran-Pers Kralı Kiros ’a benzetiyorlardı. Şimdi de “ Amerika Rum Ortodoks Başpiskoposu Elpidoforos ”, Trump’ı Doğu Roma(Bizans) İmparatoru Konstantin ’e benzetti. Yahudiler’in anlatısına göre Pers Kralı Kiros, Babil Hükümdarı Nebukednezar tarafından milattan önce 586’da Babil’e sürgün edilen Yahudiler’i kurtarmıştır. Babil devletini yıkan Kiros milattan önce 537’de Yahudiler’in Filistin’e dönmelerine
“Siyonist Yahudiler” ve Amerikalı “Evanjelik Hıristiyan-Siyonistler” ABD Başkanı Donald Trump’ı İran-Pers Kralı Kiros’a benzetiyorlardı. Şimdi de “Amerika Rum Ortodoks Başpiskoposu Elpidoforos”, Trump’ı Doğu Roma(Bizans) İmparatoru Konstantin’e benzetti.
Yahudiler’in anlatısına göre Pers Kralı Kiros, Babil Hükümdarı Nebukednezar tarafından milattan önce 586’da Babil’e sürgün edilen Yahudiler’i kurtarmıştır. Babil devletini yıkan Kiros milattan önce 537’de Yahudiler’in Filistin’e dönmelerine ve Kudüs’te Süleyman Mabedi’ni yeniden inşa etmelerine izin vermiştir. Bu yüzden Yahudiler Kiros’a büyük minnet duyarlar.
İstanbul doğumlu Başpiskopus Elpidoforos ise Beyaz Saray’da “Yunan bağımsızlık günü” vesilesiyle düzenlenen resepsiyonda, “Bana Büyük Roma İmparatoru Büyük Konstantin’i hatırlatıyorsunuz. Bu imparator, Sayın Başkan, benim doğduğum yer olan muhteşem Konstantinopolis şehrini kuran ve inşa eden kişidir” diyordu. Yanı sıra Başpiskopos, Trump’a bir de “Haç” hediye ediyordu. Başpiskopos Elpidoforos, “Bu haç, büyük Roma İmparatoru Konstantin’i zafere götüren semboldür, çünkü İsa ona bir rüyasında bu işareti göstermiştir ve şöyle demiştir: ‘Bu işaretle git ve zafer kazan” sözleriyle Trump’ı pohpohluyordu.
Siyonist Yahudiler sadece Trump’ı değil, İsrail’in kurulmasında önemli rol oynadığı için dönemin ABD Başkanı Harry Truman’ı da Kiros’la eş tuttular. Truman Başkanlık görevini tamamladıktan sonra New York’taki “Yahudi İlahiyat Okulu”nu ziyaret etti. Bu ziyarette “İsrail devletinin kurulmasına yardım eden adamdır” cümlesiyle takdim edilince Truman derhal araya girerek “Ne demek yardım etti. Ben Kiros’um, ben Kiros’um!” diyecekti.
Bazı Siyonistlerse “İsrail’in modern Kiros’u”nun “Stalin” olduğunu savunuyorlar. Stalin’in ‘İsrail’in kurucu babaları’ arasında yer aldığını savunan bu Siyonist tarihçilere göre Sovyetler Birliği İsrail’in kurulmasında ABD’den ve Truman’dan daha fazla rol oynamıştır. Zira Sovyetler Birliği İsrail’i “De Jure(Hukuki)” olarak tanıyan ilk devlettir. Öte yandan Sovyetler Birliği, uydusu Çekoslovakya üzerinden İsrail’in silahlandırılmasında da büyük pay sahibidir.
İsrailli tarihçi Prof. Martin Kramer “1947’de İsrail’i kim kurtardı” başlığıyla yayınlanan bir yazısında “Genelde Truman diye cevap verilir ama Stalin de olabilirdi. Aslında, Siyonist diplomasi sayesinde her ikisi de oldu” diyordu. Kramer’in verdiği bilgilere göre 1948'de BM’deki müzakerelerde Yahudiler’i temsil eden Moshe Sharett İsrail kabinesine verdiği bir raporda "Doğu bloğu bizi güçlü bir şekilde destekliyor. Ruslar Güvenlik Konseyi'nde sadece müttefikimiz olarak değil, temsilcimiz olarak da faaliyet gösteriyorlar” diyecekti.
Keza İsrail'in ilk BM Büyükelçisi Abba Eban ise Sovyetler Birliği ve Sovyet uydusu dört ülkenin diplomatik ve askeri desteği sayesinde İsrail’in kurulabildiğine dikkat çekiyordu. Eban’a göre Moskova Washington’dan bile çok daha kararlıydı, hiç yalpalamamış, bocalamamıştı.
Bazı cevaplar verilmesine rağmen, Stalin’in İsrail’in kurulmasına neden onay verdiği hâlâ çözülememiş bir vakadır. Ancak Sovyetler Birliği ve İsrail arasındaki sıcak ilişki Siyonist liderlerin İsrail’in rotasını tümüyle ABD ve Batı’ya çevirmeleri üzerine soğuyacaktır.
Netanyahu ise 2018’de Beyaz Saray’da yaptığı bir konuşmada ABD Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdığı için Trump’ı Pers Kralı Kiros’a benzetiyordu. İsrail’deki dinî Siyonistler de Kiros ve Trump’ı yan yana gösteren sembolik bir para bastırıyorlardı. Bazı Siyonistler’e göreyse Trump’ın “Modern Kiros” ünvanına sahip olması için yapması gereken daha çok şey var.
İsrailli Siyonist Haham Tuly Weisz 2019’da “Jerusalem Post” gazetesinde “Trump Henüz Kiros Değil” başlıklı bir yazı yayınladı. O sırada Trump “Golan Tepeleri” üzerinde İsrail'in egemenliğini ABD’nin tanıdığını ilân etmişti. Bunun üzerine Netanyahu da yine Trump’ı Pers Kralı Kiros'a benzetmişti. Weisz ise yazısında, “ Trump'ın sözleri ve eylemleri takdirimizi hak etse de Kiros'la kıyaslama yapmak için henüz erken” diyordu. Tuly Weisz’a göre Trump “Modern Kiros” ünvanını hak etmek istiyorsa Kudüs’te Mescid-i Aksa’nın yer aldığı alanda Yahudiler’e yer açılmasını sağlamalıdır. Bunun ne anlama geldiğini herhalde anlamışsınızdır.
Şimdi de Amerikan-Rum Ortodokslar Trump’ın çok haz duyduğu damardan girerek onu etkilemeye çalışıyorlar. Trump pohpohlanmayı pek sever tabii ama günün sonunda sadece ne alacağına bakar.