Trump’tan Netanyahu’ya hayat öpücüğü!
Irak’ın işgal edildiği dönemde ABD Başkanı George W. Bush ile İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un uyumları çokça tartışılmıştı. Bu uyum ilişkisinde İsrail yanlısı Neocon...
Irak’ın işgal edildiği dönemde ABD Başkanı George W. Bush ile İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un uyumları çokça tartışılmıştı. Bu uyum ilişkisinde İsrail yanlısı Neocon şahinler rol oynadı. Bu ilişki ABD basınında, ”ilk defa, ABD yönetimi ve İsrail’deki Likud hükümeti neredeyse aynı politikaları izliyor” cümlesiyle yer aldı. ABD’nin o dönemdeki Ortadoğu politikasını “Bush-Şaron doktirini” olarak niteleyenler bile oldu. Amerikan halkının hiçbir çıkarına denk düşmeyen Irak’ın işgalinin sadece İsrail’in işine geldiği gün gibi ortadaydı.
Trump, Bush’u ve Neoconlar’ı hep şiddetle eleştirdi. Trump’a göre ABD’nin Ortadoğu’daki savaşları “aptal savaşlar” idi ve Amerikalılara pahalıya patlamıştı. Ancak Trump da günün sonunda Likud ve Netanyahu ile aynı hizaya geldi. Trump düzmece iddialarla Bush’a Irak’ı işgal ettiren Neoconlardan John Bolton’ı Ulusal Güvenlik Konseyi’nin başına koydu. Dış İşleri Bakanı Mike Pompeo ise Bush yönetimindeki İsrail yanlısı gedikli Neoconlar’dan Elliot Abrams’ı “Venezuela Özel Temsilcisi” yaptı. Pompeo da, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence de, Trump’ı Likud’a yaslayan “Hıristiyan-Siyonistler” arasında yer alıyorlar.
Trump Netanyahu’nun her istediğini yerine getirdi ama bundan Amerikan halkının kazandığı hiçbir şey yok. “İsrail Lobisi” ve “Hıristiyan-Siyonistler’in etkili olduğu bu ilişki düzeneği Amerikalılar için sıfır toplamlı bir oyun olmaktan öte, vergi mükellefleri için çok daha büyük kayıplar getiriyor. Yoksul Amerikalılar için harcanması gereken milyar milyar dolarlar oluk oluk İsrail’e akıtılıyor. Hangi lobi, müşterilerine böyle ballı kaymaklı kazanç sağlayabilir?
Yolsuzluk suçlamalarına resmen muhatap olan Netanyahu 9 Nisan’daki erken seçimlere hazırlanıyor. Netanyahu’ya hayat öpücüğüyse yine Trump’tan geldi. Trump 52 yıldır işgal altındaki “Golan Tepeleri”nin İsrail tarafından ilhâkının tanınmasının zamanının geldiğini ilân etti. “İsrail Lobisi” zaten bu işin peşindeydi. Senatörler Ted Cruz ve Tom Cotton, Golan’ın ilhakını onaylayan bir tasarıyı Aralık 2018’de Dış İşleri Komitesi’ne arzetmiştiler. Senatör Lindsey Graham ise 11 Mart günü Netanyahu ile birlikte “Golan Tepeleri”nde poz verdi. Graham, ilhakın ABD tarafından tanınması için koşulların uygun olduğunu da söyledi.
Pompeo’nun Dış İşleri Bakanlığıysa resmî metinlerde Golan’a “İsrail kontrolü altındaki bölge” olarak yer verdi. Daha önce ibare “İsrail işgali altındaki Golan tepeleri” şeklindeydi. Geçenlerde İsrail’i ziyaret eden Pompeo, Netanyahu ile birlikte Kudüs’teki “Ağlama Duvarı”nı ziyaret etti. Trump, Mayıs 2017’de “Ağlama Duvarı”nı Netanyahu eşliğinde ziyaret teklifini reddetmişti. İsraillilere göre Trump’ı böyle davranması için ikna eden isim dönemin ABD Savunma Bakanı James Mattis idi. Bu yüzden İsrail Lobisi Mattis’i mimledi.
‘Uluslararası Camia’, Doğu Kudüs’ün İsrail tarafından ilhak edilmesini meşru bulmadığından ötürü yabancı devlet adamları “Ağlama Duvarı”nı yanlarında İsrailli yetkililer olmadan ziyaret ediyorlardı. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Ocak 2018’de Trump gibi yapmış, “Ağlama Duvarı” ziyaretini yanında İsrailli yetkililer olmadan gerçekleştirmişti. 6 Aralık 2018’de ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman ise Netanyahu ile birlikte “Ağlama Duvarı”ndaki törene katılarak bir ilke imza attı. 6 Ocak 2019’da Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton da İsrailli mevkidaşı Meir Ben-Şabbat ile birlikte “Ağlama Duvarı”nı ziyaret etti.