Gerçek bağımsızlık manevi bağımsızlıktır

Önceki yazılarımızda millet olarak varoluşumuzu ancak seküler eğitimden millî/manevî eğitime geçerek sürdürebileceğimizi Aliya İzzetbegoviç’in harika tespitlerinden hareketle ele almış, sonra da...

Önceki yazılarımızda millet olarak varoluşumuzu ancak seküler eğitimden millî/manevî eğitime geçerek sürdürebileceğimizi Aliya İzzetbegoviç’in harika tespitlerinden hareketle ele almış, sonra da kadim İslâmî kültürümüzden süzülen “Rab odaklı” terbiye sistemini benimsemeyi teklif etmiştik.

Bugün ise yine Aliya’nın “İslâm Deklarasyonu” isimli manifesto niteliğindeki küçük ama tefekkür yüklü eserinden özet alıntılarla (s.25-27), gerçek bağımsızlığın manevi bağımsızlığa bağlı olduğunu, bunun da terbiyeden başlayarak her alanda İslâmî köklerimize dönmekle gerçekleşebileceğini görelim:

Aliya 19’uncu asrın sonu ve 20’nci asrın başında benzer durum arz eden Türkiye ile Japonya’yı kıyaslar: ‘İkisi de eski birer imparatorluk, kendine ait yapıları ve tarih içinde kendi yerleri belli olan ülkelerdi. İkisi de gelişmişlik bakımından birbirine yakın ve hem imtiyaz hem de yük olabilecek muhteşem bir tarihe sahip idiler. Tek kelimeyle bu ikili gelecek için hemen hemen...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Gönül Vatan”dan “Müslüman Vakti”ne 19 Kasım 2024 | 76 Okunma Mücahid Âlimler 12 Kasım 2024 | 140 Okunma Âlimler birleşirse ümmet birleşir 05 Kasım 2024 | 98 Okunma Allah’ın İpine Yapışmak 29 Ekim 2024 | 78 Okunma Şehid Yahya Sinvar’ın ardından 22 Ekim 2024 | 168 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar