Hakikat Vahiyle Anlaşılır
“Açın gözünüzü! Şüphesiz göklerde kim var, yerde kim var tümü Allah’ındır. Allah’tan başkasına yalvarıp-tapanlar, şirk koştukları varlıklara (gerçekte) uymazlar. Onlar...
“Açın gözünüzü! Şüphesiz göklerde kim var, yerde kim var tümü Allah’ındır. Allah’tan başkasına yalvarıp-tapanlar, şirk koştukları varlıklara (gerçekte) uymazlar. Onlar yalnızca bir zanna uyarlar ve onlar ancak tahminde bulunarak saçmalamaktadırlar. O, geceyi dinlenmeniz için, gündüzü de aydınlatıcı olarak sizin için yaratmıştır. Şüphesiz işitebilen bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır.”
Yunus suresinin 66-67. ayetinde, vahyedilmiş olanın dışındaki tüm dinlerin batıl olduğu bildirilir. Mevdudi der ki: Şirke düşenler kâinatın menşei, mebdei ve sebebini yalnızca felsefi akılla araştırırlar. Felsefi araştırma ise zan üzerine temellenir ve tabiatı gereği “Hakikat”e ulaşmaya güç yetiremez. Hakikate ulaşmanın doğru yolu resullerin getirdiği vahyin anlaşılmasından geçer. Hakikati keşfetmenin tek yolu budur; yanlış yollar izleyenler ise daima yanlış sonuçlara ulaşırlar. Şöyle ki:
Müşrikler, araştırmalarını yalnızca hurafe üzerinde temellendirirler. Münzeviler, müşahede ve tefekkürle bilgiye...