ABD, Rusya, Çin, Suriye ve Venezuela!
Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu, Bulgaristan’da 400 ABD askerinin katılımıyla başlatılan ve 8 ay sürecek askeri tatbikatın, “Rusya’ya karşı...
Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu, Bulgaristan’da 400 ABD askerinin katılımıyla başlatılan ve 8 ay sürecek askeri tatbikatın, “Rusya’ya karşı kuşatma ve caydırma politikası” olduğunu belirtti. ABD Balkanlar’daki askeri varlığını da tahkim ediyor, Doğu Akdeniz’deki askeri varlığını da. DAEŞ’i Sina ve Fergana bölgesinde konuşlandırdı.
Ateşoğlu’na göre, yeni Soğuk Savaşvari olan bu durum, ABD’nin Rusya’ya karşı kuşatma ve caydırma politikasıdır. Ve bölgemizde devam eden savaşlar da aslında vekalet savaşlarıdır. Vladimir Putin de boş durmuyor; “ABD, Avrupa’ya füze sistemleri konuşlandırırsa buna aynı şekilde karşılık veririz, yeni silahlar ve teknolojiler geliştirmeye devam ediyoruz” diyor.
“En önemli engellerden biri Montrö Boğazlar Sözleşmesi”..
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre “Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemileri 21 günden fazla kalamaz” ama Romanya, NATO üyesi olduktan sonra ABD kendine yeni bir açık kapı bulmuş durumda. ABD bu yolla Romanya ve Bulgaristan üzerinden Rusya’ya mesaj yolluyor.” Hasan Köni de bu konuya dikkat çekiyor: “ABD Rusya’yı Ukrayna’nın alt tarafında sıkıştırmaya çalışıyor.”
Gerçek şu ki, güçlü devletler stratejik mevkilere güç kaydırarak mevzi kazanmaya çalışıyor. Bu da varolan “dehşet dengesi”ni ve “savaş riski”ni her gün biraz daha artırıyor. Bu da tehdidi daha da artırıyor.
Havada, karada, denizde ve uzayda giderek daha fazla çatışma riski taşıyan ciddi bir rekabet sözkonusu. “İt dalaşları”, “Tacizler” artık sıradanlaştı. ABD Kuzey Kore’yi bıraktı Çin’le cedelleşmeye başladı.
Suriye’deki ABD varlığını da bu çerçevede değerlendirmek gerek. ABD’nin “Arap NATO’su” projesi, Çin’in FAV adasını kiralaması da aynı politikanın sonucudur.