Alavere, dalavere..
Yeni Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak’ın bugünkü (03.03.2022)’’ Alavere, dalavere..’’ başlıklı yazısı.
Ankara tarafsız kalmaya çalışıyor ve her iki tarafa da itidal çağrısı yapıyor da, gidişat o ki, NATO, Ankara’ya “tarafsız kalırsan bertaraf olursun” demeye hazırlanıyor.
Yani Ukrayna konusunda NATO harekete geçme kararı alırsa, Boğazları kontrol ederek Rusya’ya karşı kuşatma ve tecrit operasyonu için hazırlık yapıyor. Yani TSK’nın fiilen bu savaşa girmesini isterlerse şaşmamak gerek. Artık savaş cephesi o zaman sadece Ukrayna değil Türkiye olacak.
Bunun anlamı şu, Türkiye savaşın merkezinde yer alacak. Rusya kuşatmayı yarmak için Türkiye’yi hedef alacak. Finlandiya NATO’ya girerse ne olur demişti. Aynı şey şimdi bizim için geçerli.
ABD’nin Yunan aşkı 2019’da depreşmişti, o zamandan beri Türkiye’yi gözü görmüyordu. Şimdi Türkiye aşkı depreşti. Bakın bu Ukrayna’nın “Hamam Böceği” Cumhurbaşkanının Türkiye aşkı, SİHA aşkının neden bu kadar çok dillendirildiği de ortaya çıkıyor şimdi.
Türkiye onların gözünde “Ucuz asker deposu”.
Dahası “tarassut kulesi”, dahası “tramplen tahtası”… “Vekalet savaşları” için dar bir alan, Türkiye onların gözünde “Savaş tarlası”..
Avrupa’dan başlar, Asya’nın ortalarına kadar gidersin. Doğu Türkistan, Fergana üzerinden Çin-Hind savaşına kadar genişleyen bir sınır. “Rusya’nın yumuşak karnı”nı gıdıklar, Rusya’yı felç edersiniz.
“Hayır” diyebilen bir Türkiye olmadan kendi politikanızı hayata geçiremezsiniz. Peki “Hayır” diyebilecek misiniz, ya da kime “Hayır” diyeceksiniz, “Stratejik ortağınız”a mı, “Müttefikiniz”e mi, hem “Müttefik” olduğunuz hem de dahil olmak istediğiniz “Avrupa Birliği”ne mi?
Türkiye artık bir karar vermek zorunda. Biz “rüzgar gülü” değiliz!
Bunu diyebilmek için yüzümüzü dönmemiz gereken tek güç var, o da Allah. Başka çıkış yolumuz yok.