Baraj olmadan
Baraj olmalı mı ya da olacaksa ne olmalı? Bana kalırsa aslında parça parça yapılan değişikliklerle seçim sistemi yamalı bohçaya döndü. Demokratik katılım ve çoğulculuk dediğiniz...
Baraj olmalı mı ya da olacaksa ne olmalı?
Bana kalırsa aslında parça parça yapılan değişikliklerle seçim sistemi yamalı bohçaya döndü.
Demokratik katılım ve çoğulculuk dediğiniz yapıyı belirleyen kriter tek başına baraj sistemi değil. Mesela dar bölge sistemi çok farklı parametreler içeriyor.. Eğer Amerika’da olduğu gibi iki partili sisteme geçecekseniz, belki parlamentoyu da ikili sisteme göre dizayn etmeniz gerekecektir o zaman.. İngiltere’de Avam ve Lordlar Kamarası var, Amerika’da Kongre ve Temsilciler Meclisi..
Bazı ülkelerde yerel parlamentolar önemlidir. Vali yoktur, belediye başkanı vardır.
Yani tek sorun baraj sistemi ya da seçim sistemi ile ilgili değil. Seçim yasası ile birlikte Siyasi Partiler Yasası, eş zamanlı olarak Teşkilat-ı Esasi’yi de konuşmak gerek.. Parlamentonun yapısı da konuşulmalı, kuvvetler ayrılığı da.. Başkanlık Sistemi de. Tabi idarede yerel yönetimlerin, özerk kurumların yeri, sivil toplumun yasama, yürütme ve yargıya akreditasyonu da ele alınması gerekir. Niye kimse seçim ittifakı konusunu konuşmuyor? Tercihli oy konuşulmuyor mesela.. Yurt dışında ikamet eden milletvekilleri niçin o ülkeden milletvekili olamıyor. Milletvekillerinin dokunulmazlığı bir konuşuldu ve sonra unutuldu.. Ya da parti kapatma, Anayasa Mahkemesinin yeri ve rolünün de bu çerçevede yeniden ele alınması gerekmez mi?