Bazı insanlar vardır..
28 Şubat’ta, “Biz vatan için canını siper eden insanlarız. Biz, sınırda nöbet tutanlar değil de köyünde camide namaz kılanlar bizden önce mi cennete gidecek. En büyük ibadet bizimki” derlerdi....
28 Şubat’ta, “Biz vatan için canını siper eden insanlarız. Biz, sınırda nöbet tutanlar değil de köyünde camide namaz kılanlar bizden önce mi cennete gidecek. En büyük ibadet bizimki” derlerdi. Onların kalpleri temizdi ve hep iyi işler, güzel şeyler yaparlardı! Değil mi ki, “Âlimin uykusu, cahilin ibadetinden daha hayırlı” idi ve onlar da şehidlerle kıyaslanırdı. Askerlik ise şehidlik mesleği idi.
Tabi yanıldıkları, ıskaladıkları bir hakikat vardı orada. Nafile ibadetler belki kıyaslanabilirdi, ama farz ibadetler diğer nafile ibadetler ya da “iyi işler” zannedilen işlerle kıyaslanamazdı. Hem, o “cahiller” kimdi? “Cehaletin babası: Ebu Cehil” denilen kimdi? Her “Okumuş”, “Alim” midir!
Dün olduğu gibi bugün de, bu defa bizden görünen, içimizden çıkma ya da bize yaklaşan birileri, para kazanıyorlar ya, nasıl kazandıklarını, ihale hileleri, fahiş “kâr” kılıfı giydirilmiş gaspları, rüşvetleri, torpilleri, israfı görmezden gelip, para karşılığı, ya da halktan topladıkları ile yaptıkları işleri sanki büyük bir ibadetmiş gibi sunmaya çalışıyorlar. Hele hele bunlardan küçük bir kısmını sponsor olarak bazı iyiliklerde kullanarak kendilerini aklamaya çalışmıyorlar mı?
Bunlar her yerde her zaman vardır. Ama daha çok varolan iktidar üzerinden sürdürülür bu tartışma. Oysa bunlar dün de böyleydi. İSKİ skandalını, Yuvacık Barajı skandalını unutmadık ve tabi daha nicelerini. Tek Parti dönemini, “Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar” şikâyetlerinin yaşandığını asırlar öncesine kadar gider. Yarın da bunlar yaşanacak. Cehennem onları, ölüyü bekleyen mezar gibi bekliyor. Bakın sonuçta bu işin sizden’i, bizden’i yok, zulüm nasıl tek bir milletse, hırsızlar da tek bir millettir.
Oysa dini vergilerin bir borç olduğunu anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar sanki. Hem eğer haram para ise kazandıkları para, haram paranın dini vergisi mi olur? Yani her “vergilendirilmiş kazanç kutsal” değildir. Çalınan, gaspedilen, hileli kazançtan iyilik yaparak ne kazanan, ne de kazanılan aklanamaz.