BM, ABD, AB, NATO, bu gidiş nereye!
Ayağımızın altındaki toprak kayıyor sanki. Bir yerlere doğru sürükleniyoruz. Türkiye ya da bölgemiz, İslam dünyası için demiyorum bunu, topyekûn dünya için söylüyorum.. Yine göreceli en...
Ayağımızın altındaki toprak kayıyor sanki. Bir yerlere doğru sürükleniyoruz.
Türkiye ya da bölgemiz, İslam dünyası için demiyorum bunu, topyekûn dünya için söylüyorum.. Yine göreceli en iyi durumda olanların en önünde gelen ülkelerden biriyiz..
Güney Kore’de Cumhurbaşkanı Park Geun-hye’nin istifasını isteyen 1 milyona yakın insan sokaklara dökülmüş, protesto gösterisi düzenliyor..
Öte yandan; Kuzey Kore patlamaya hazır bir saatli bomba gibi..
Japonya’da ekonomik durgunluk can sıkıcı.. Para ve teknoloji var ama, içine düştüğü durgunluktan bir türlü çıkamıyor.. Latin Amerika, Çin ve Hindistan’ı söylemeye gerek yok. Rusya, Avrupa’nın burnunun dibinde can sıkıcı bir dev.
Avrupa; kavramları ile, kurumları ile, ekonomisi ve aile yapısı ile birlikte topyekûn bir çöküş içinde.. Dinleri artık birleştirici bir kurum olmaktan uzak.. Daha doğrusu Hristiyanlık artık batılıların hayatında fazla bir yer işgal etmiyor.. Laik düşünce ve seküler hayat inançlarını bireysel planda vicdanlara, toplumsal planda mabetlere hapsetmiş, ruhbanların “iş”i haline gelmiş bir inanıştan söz ediyoruz. Biraz folklor, biraz esoterizm gidiyor, gidebildiği kadar.. Bugün Hristiyanlık kültürel bir aidiyetten daha öte bir anlam taşımıyor.. Gençliklerini ve aileyi kaybetmişler.. Uyuşturucuve fuhuş bataklığında debeleniyorlar.. İnsan hakları adına savundukları uyuşturucunun serbest bırakılması ve eşcinsel evlilikler..