Bu seçimi nasıl okumak gerek!
Bu son seçim diğerlerinden çok farklı idi. Bir yerel seçimden çok daha fazla bir anlam yüklendi. Adeta siyasi partilerin ve liderlerinin geleceği oylanıyormuşçasına canhıraş bir kampanyaya dönüştü.....
Sanki bir referandum havasında bir seçim yaşandı.
Batı siyasası, mediası, STK’sı da süreci yakından izledi.
AK Parti ilk kez böyle topyekûn adeta siyasi bir seferberlik ilan etmiş gibiydi. Milletvekilleri, belediye başkanları, STK’ları, herkes ya kendi bölgesinde ya da İstanbul’da bu seçim için görevlendirilmişti.
CHP’liler de boş durmadı ama, eski heyecanları yoktu.
Okullar tatil oldu, tatilciler yola çıktı. Onlar seçim günü İstanbul’a taşındı.
Yurtdışından akın akın gazeteci geldi, gözlemci olarak STK temsilcileri ve politikacı geldi.. Böyle bir şey daha önce “Gezi”de yaşanmıştı.
Türkiye gündemden düşmüyor. Seçimle gündemde, S-400 ile gündemde ABD ile ilişkiler, Suriye konusu ile gündemde. Seçim öncesi gündem seçim sonrası yine aynı devam ediyor.
Dışarıdan bakanlar; AK Parti’nin seçimi almak için var gücü ile çalıştığını ve mutlaka kazanmak istediğini görüyorlardı, ama partizanlar sonucu öngöremediler.
Bugünkü sonucu doğrusu bu ölçüde CHP de beklemiyordu. Seçim sonuçları daha netleşmeden Binali Yıldırım’ın yenilgiyi kabul etmesi bir ölçüde CHP’yi rahatlattı. Bıçaksırtı bir sonuç olması halinde yine itiraz ve ardından tartışmalar devam edecekti.