Bu telaş niye?
Herkes soruyor, nereye gidiyoruz. Oturun oturduğunuz yerde, bir yere gittiğimiz yok. İmtihan oluyoruz.40 defa yazdım, yine yazıyorum: Allah bizi mallarımız canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman azaltarak imtihan...
Herkes soruyor, nereye gidiyoruz. Oturun oturduğunuz yerde, bir yere gittiğimiz yok. İmtihan oluyoruz.
40 defa yazdım, yine yazıyorum: Allah bizi mallarımız canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman azaltarak imtihan ediyor.
Tencere yuvarlanıyor, kapağını buluyor. “Herkes layık olduğu gibi idare olunacak” denmedi mi bize. Biz layık olduğumuzdan daha iyi idare olunuyoruz. Durum bu. Sürpriz yok. Biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmeden, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek. Değişmesi gereken biziz biz. Liderler, şeyhler değil. Babanız peygamber olsa, gelse sizi kurtaramaz. Peygamberlerin kurtarıcı gücü yok. Göklerin hazinesinin anahtarı onların elinde değil. Açın bakın kitabı. Aksini söyleyenler yalan söylüyorlar. İlahlık ve Rablik taslıyorlar. Okuyun peygamberler tarihini. Ama sizin hocalarınız; Beni İsrail peygamberlerinden, yani Hz. İbrahim’den sonraki peygamberlerden, yani Hz. Musa, Hz. Davud, Hz. Eyyüb, Hz. Yusuf’tan, Hz. İsa’dan daha üstündü değil mi?
Falan politikacı, falan bakan, falan bürokrat, falan işadamı şöyle yapmış! Peki sen ne yaptın? Üzerine düşeni yaptın mı? Onun canı cehenneme. Sen üzerine düşeni yaptınsa korkma, “Hak şerleri hayreyler. Mekerallahu! Bizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi, kadere, rızga ve ecele hükmeden bir Allah var.
İman etmedik mi biz, kimse rızgından az ya da çok yemeyecek, kaderinden başka bir kader yok, ecelinden az ya da çok da yaşamayacak, o zaman bu telaş niye!
Şu ilahi mesaja muhatab olabiliyor muyuz? (Fecr 27-30)27-Ey, Rabbine, itaat edip huzura eren nefis! 28 - Hem hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön. 29 - Kullarımın arasına gir. 30 - Cennetime gir.