DAEŞ aklı
Son saldırı ile ilgili olarak herkes olaya bakarak yorum yapmaya çalışıyor.. Kibriti gözünüze çok yaklaştırırsanız arkasında bir ormanı kaybedersiniz. Bakın, bu “akıl” farklı bir...
Son saldırı ile ilgili olarak herkes olaya bakarak yorum yapmaya çalışıyor.. Kibriti gözünüze çok yaklaştırırsanız arkasında bir ormanı kaybedersiniz.
Bakın, bu “akıl” farklı bir akıl.. Burada sadece ideolojik, siyasi bir terör örgütü ile karşı karşıya değilsiniz.. İşin içinde din de var, mezhep de. Sadece o da değil, bu işleri örgütleyen bir “üst akıl” var. Dahası bir de, kehanetlerle de ilişkili bir gelecek tasavvuru var.
Bakın, bu adamların bayraklarının renginden, şekline kadar, kıyamet savaşlarına işaret var. Mehdi, Mesih, Deccal, Yecüc-Mecüc, Anti Christ, Melheme-i Kübra, Armagedon, bunları anlamadan bu işin sırrını çözemeyiz.
Burada 3 tane risk topluluğu var. Başta İran olmak üzere Mehdi beklentisi içindeki radikal çevreler. Mesih beklentisi içindeki radikal evengalişler ve Meşiah beklentisi içindeki Siyonist Kahinler..
DAEŞ, aslında İran’a karşı ön alma gayreti içindeki El Kaide kökenli, Vehhabi bir topluluk.
Bu yapı aslında “İslami kimlik”li gibi gözükse de, Paralel yapı kim tarafından düşünülmüş, “ılımlı İslam” olarak pazarlanıyorsa, DAEŞ de, “İslamifobia” için malzeme oluşturmak üzere dizayn edilen “radikal İslam” olarak örgütlenmiş.
Kelle kesme seremonileri korku ve panik doğurma yanında bir PR olarak düşünülmüş olsa gerek..
Paralelle, batı işbirlikçi Müslümanları bir alanda topluyor, DAEŞ’le imha edilmesi gerekenleri bir yerde topluyor ve esasen İslam toplumunda varolan potansiyel toplulukları kompartmanize ediyor.. Birine “havuç” veriyorlar, ötekine “sopa” gösteriyorlar..
28 Şubat’ta “Cumhuriyet mitingleri”ni kim düzenliyorsa, “Kalkancı” tarikatını onlar örgütlemişti.. Daha önce de soğuk savaşta Marksistleri sokağa döken kimse, onların peşine ülkücüleri takanlar da onlardı aslında. “Tavşana kaç, tazıya tut.” Biri ile ötekileri, ötekilerle berikileri baskı/kontrol altında tutuyorsunuz..