Deprem
Uzmanlar, bu depremin asıl o büyük deprem olmadığını söylüyorlar. O da her an olabilir ve çok daha büyük, şiddetli yıkıcı olabilir. Peki, depreme hazır mıyız?
Hayır! Değil. Yönetim de hazır değil, toplum da.. Korkulan olursa, mal ve can yanında bilgi, toplumun ortak hafızası da enkaz altında kalacak. Mal ve canın kurtarılması pahalı, zaman alıcı ve zor. Oysa bilginin enkaz altında kalmasını önlemek mümkün. Bu maliyeti bugüne kadar ödemediğimiz için her yıl çok daha fazla bir bedel ödemeye devam ediyoruz. Zaten deprem olmasa da bunu yapmamız gerekiyor. Milli Bilgi Bankası, süper bilgisayar, milli yazılım güvenliği, milli işlemim sistemi, milli arama motoru, milli ağ ve kopyalama ve lokal ağların kurulması şart. Bu olmayınca bilgilerimiz çalınıyor, tehdit artıyor ve Türkiye HW ve SW çöplüğü olduğu gibi bilgi çöplüğüne dönüyor.
Bakın, büyük İstanbul depremi için, deprem afet setlerinin şimdiden hazırlanıp, KDV ve Kurumlar Vergisi muafiyeti ile hazırlanıp, ev ve işyerlerine dağıtılması gerek. Yarın elinizde olsa bile, bedava dağıtacak da olsanız dağıtamazsınız.
Kesinlikle, hava, kara, deniz ve demir yolu ulaşımının güvenliği, milletlerarası transit güzergâhının ve bu güzergâhtaki alt ve üst geçişlerde muhtemel bir çökmeye karşı alternatif yolların güvenliğinin yeniden gözden geçirilmesi gerek.