Etme bulma dünyası
Eden bulur. Kişi, kurum, topluluk ülke fark etmez. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste denmiştir. Kimsenin yaptığı yanına kalmayacak. Polisten, savcıdan, mahkemeden bir yolunu bulup yakanızı kurtarabilirsiniz....
Eden bulur. Kişi, kurum, topluluk ülke fark etmez. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste denmiştir. Kimsenin yaptığı yanına kalmayacak. Polisten, savcıdan, mahkemeden bir yolunu bulup yakanızı kurtarabilirsiniz. Unutmayın ki, bir de mahkeme-i kübra var.
Bugün Fransa’yı vuran şiddet olayları yarın nereyi-kimi vuracak belli değil. Ama çok can yanacak, sanıldığından
uzun sürecek. Görünen o. Gezi olayları sırasında konuşanlar şimdi suspus. Besledikleri karganın bir gün kendi gözlerini oyabileceğini düşünmediler.
Aslında bugün Macron’u cezalandıran güç, dün Wolkswagen, Samsung bugün Huawei’yi cezalandıran güçtür.
Hani “Vekalet savaşları” diye bir savaş vardı. Aslında bu da öyle bir savaş. Birileri Macron’a, Macron’un şahsında Fransa’ya “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” diyor. “Paris Baharı”nı böyle okumak da mümkün. Tabii böyle giderse “Paris baharı” “Avrupa Kışı”na dönebilir.
Hemen söyleyelim bu kış sadece Avrupa için değil, dünya için kolay geçmeyecek. Bu olaylar uluslararası derin güçler arasındaki bir iç savaşın hesaplaşmasının ürünü. Dün 11 Eylül’de New York’ta, İkiz Kuleler’in vurulması ile başlayan ve bitmeyen bir savaşın devamıdır.
Macron kimdir? Rothschild’lerin muhasebecisi değil mi? Onu Fransa gibi bir ülkenin başına kim, niçin ve nasıl getirdi?