FETÖ davaları nasıl gidiyor?

Toplumda da, yargıda da kafalar karışık. Hâlâ operasyonlar devam ediyor. Ama hâlâ hiç başlatılmayan süreçler var. Hatta FETÖ ile iltisaklı olup olmamak değil, kripto birçok isim siyaset, bürokrasi...

Toplumda da, yargıda da kafalar karışık. Hâlâ operasyonlar devam ediyor. Ama hâlâ hiç başlatılmayan süreçler var. Hatta FETÖ ile iltisaklı olup olmamak değil, kripto birçok isim siyaset, bürokrasi, iş ve STK’lar içinde yükselmeye devam ediyor. Bu işin uluslararası bağlantıları, medya ve sermaye içindeki uzantıları konusunda hiçbir şey yapılmıyor değil, ama bu konuda cevabını arayan bir sürü soru var. FETÖ ile geçmişte ileri derecede ilişkisi olan isimler sistem içinde yerlerini korurken, cep telefonundan “Kimse Yok Mu”ya 5 lira gönderen adam işten çıkartılıyor.

FETÖ ile mücadele eden kimileri maliye, belediye, polis, yargı, finans kurumları üzerinden taciz ediliyor, hatta cezalandırılıyor.

Garip bir ihbar mekanizması var. Geçen gün bir FETÖ davasını izledim. Hakim tanığa soruyor: “Niye daha önce bu şahıslar hakkında şikayette bulunmadınız?”. Kim şikayette bulundu ki? O yargıçlar, savcılar, mahkeme katipleri şikayette bulunabildiler mi? Her yerde vardılar. Devlet onlarındı. Ne istediler de almadılar ki, verilmedi ki! Bu anlamda hangi bakanlıkta kim, hangi vali, kaymakam, belediye başkanı bunlara hayır diyebildi ki! Peki, ihbar eden, şikâyette bulunanlar olmadı mı? Oldu! Peki, o şikâyetlerin sonucu ne oldu o günlerde. Şikâyet ettiğiniz kişiler değil, şikâyet edenlerin başına gelmeyen kalmadı. Adamları bin pişman ettiler. İşlerinden oldular. İşletmeleri perişan ettiler. “Dokunan yandı!” Güç onlarındı! Kimi servetini kaybetti, kimi sağlığını.

Mesela, alın size Manisa Emniyet Müdürü Erdal Tayfur Ceren. “Abla”lara ilk operasyon yapıp başörtülü bir ablaya kelepçe taktığı için görevden alınıp “bankamatik memur” yapılan Erdal Tayfur Ceren. Bir insana yapılan bir haksızlık, bütün bir topluma yöneltilmiş bir tehdittir. O zaman kim böyle bir risk alabilir ki! O zaman hakimi, savcısı, emniyet müdürü, istihbaratçısı, kendine ulaşan bir bilgiyi, daha üst makamlara ulaşmak için başkalarını aracı yapmaya mecbur kalır. Mesela, görevden alınıp sanık sandalyesine oturtulan Emniyet İstihbarat Amiri Emin Kumsal, daha kaç tane isim sayarım size.

15 Temmuz sonrası ne oldu! Tamam, operasyonlar başladı. Mesela o günlerde bunlar hakkında ihbarda bulunan bir ilin emniyet istihbarat amiri, görevinden alınıp sanık sandalyesine oturtuldu. Adam hâlâ işsiz. Bu defa FETÖ’cüler, FETÖ’cü olmayıp, bir şekilde bunlarla teması olup, 15 Temmuz sonrası bunlarla her türlü ilişkisini kesenler hakkında, onları cezalandırmak için FETÖ’cüler suç duyurusunda bulunmaya başladılar. Böylece kendilerini de aklamış oluyorlardı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şimdi veda vaktidir 01 Eylül 2022 | 7.668 Okunma Devlet adamına saygı 31 Ağustos 2022 | 2.135 Okunma Yasa yapmak 30 Ağustos 2022 | 905 Okunma Bana güven, gerisini merak etme sen 29 Ağustos 2022 | 3.081 Okunma Çorba sever misiniz? 28 Ağustos 2022 | 1.603 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar