Geçti Bor’un Pazarı
AK Parti’yi eleştirenler, önce kendi oy verdikleri partilere baksalar. AK Parti’ye değil de CHP’ye mi, MHP’ye mi, HDP’ye mi oy verecekler, ya da vermeliler.. Sandığa gitmeyin isterseniz.. “Hakimiyet milletindir”, “Milli...
AK Parti’yi eleştirenler, önce kendi oy verdikleri partilere baksalar. AK Parti’ye değil de CHP’ye mi, MHP’ye mi, HDP’ye mi oy verecekler, ya da vermeliler..
Sandığa gitmeyin isterseniz..
“Hakimiyet milletindir”, “Milli Egemenlik”, demokrasi, “cumhuriyet” filan sizin için ne anlama geliyor.
Yani ne demek istiyorsunuz, nasıl olmalı!? Sandıktan AK Parti çıkacak, ülkeyi CHP mi yönetecek?!..
Ulusalcı Kemalistlere sormak gerek, darbe mi istiyorsunuz?
Tamam, anladım. Tek parti olsun. Hatta adı da TEK PARTİ olsun, tek parti de işi de malı da götürün, olmuyor böyle.
Adayları “Kemalist konsey” belirlesin. Atatürk’ün ruhunu çağırsınlar, o ne diyorsa o.. Aday “merkez” tarafından belirlensin.. Halk namına ADD’ye, ÇYDD’ye sorsunlar yeter. Basın adına Cumhuriyet gazetesine, bir de orduya sorulsun. Adaylar belli olduktan sonra, sıra geldi seçicilere, sadece o tek partinin üyeleri oy kullansın.. Oy kullanmadan önce “Kemalist ilkelere bağlı kalacaklarına” and içsinler..
Tek parti, tek liste var ama olsun yine de oy kullansınlar. Oyu nasıl kullanacaklar derseniz, eskiden olduğu gibi, açık oy gizli tasnif..
Öyle her kafadan bir ses olmaz. Parti propagandası toplumu geriyor.. Onun için seçim kampanyası olmamalı. “Takriri sükun” en iyisi.. Ooh, “Sessuzluk”, kafasını dinlesin millet.
Kanunlar yine ruh çağırma yöntemi ile hazırlansın, sonra da gerektiğinde gerekçesiz meclise sevk edilip, müzakeresiz bir şekilde oy birliğiyle kabulünü sağlayacak bir çözüm bulmak gerek.