Havf ile Reca arasında
“Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim”. “Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde hayır olabilir.” “Bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikati bize öbür...
“Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim”. “Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde hayır olabilir.” “Bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikati bize öbür dünyada gösterilecektir.”
“Her topluluk layık olduğu gibi idare olunacaktır.” “Biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir.” “Allah cahil ve zalim bir topluluğa hidayet nasib etmez.” “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım” diye sormamız gerek. “Allah (cc) servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirir, çevirir.” Bizim bütün bu açıklamalardan sonra, havf ile reca arasında bir yerde durmamız gerek. Yani korku ile umut arasında bir yerde durmamız gerek..
“Herkes için yaptığının karşılığı vardır.” Sonuç ne olursa olsun, eğer bu süreçte doğru yerde durur ve doğru şeyler yaparsak kurtuluşa erenlerden olacağız, bu işlerin sonucu güzel olsa da, bu kazançta bizim payımız yoksa, kaybedenlerden olacağız.
Yaşadığımız zamana ve mekana adil bir şekilde şahidlik etmemiz gerekiyor. Bir kavme olan düşmanlığımızın bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmemesi gerekiyor.. İşi ehline vereceğiz, haksızlıklara, yolsuzluklara, rüşvete, torpile karşı çıkacağız.