İdari reform
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu operasyonel olarak son derece önemli işlere imza attı. Farklı bir İçişleri Bakanı idi. Ama sistemin yeniden yapılandırılması konusu bana kalırsa operasyondan daha...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu operasyonel olarak son derece önemli işlere imza attı. Farklı bir İçişleri Bakanı idi. Ama sistemin yeniden yapılandırılması konusu bana kalırsa operasyondan daha önemli. Yani usul, esastan önce gelir.. Kuşkusuz böyle bir düzenleme için de aynı zamanca ciddi bir eylem ortaya koyması gerekiyordu. İşi bilmeden, uygulamayı görmeden usul ihdas etmek çok teorik kalacaktı. Yani demem o ki, bu işler, biraz da “tavuk yumurtadan mı, yumurta tavuktan mı” örneğine benzer.
Bu konuda hiçbir şey yapılmıyor değil. Jandarma konusunda önemli adımlar atıldı. Bugünlerde Erol Kaya Büyükşehir düzenlemesi ile ilgili yeni açıklamalar yapacak. Aslında ilçe belediyeleri, muhtarlıkların da entegre edilmesi gerek. Yerel yönetimlerle merkezi hükümet arasında ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerek. Belki bu yapıların olimpik helezonlar gibi olması gerek. Hem iç içe hem de birbirinden bağımsız. Birbirini tamamlayan bir zincir.
Bana kalırsa öncelikle kaymakamlık müessesesini de yeniden gözden geçirmek gerek. Mesela ilçelerde Bakanlığı temsil eden birimlerin çoğuna gerek var mı? Tamam, belki Emniyet Müdürü gerekebilir, ama o da doğrudan ilden yönetilebilir.
Zaten turizm polisi, çocuk polisi, trafik polisi, adi suçlar neden belediyeye bağlanması ki. Terör, örgütlü suçlar, kaçakçılık, narkotik, MASAK ile bağlı olsun. Bunlar valiliklerde kurulacak koordinatör sekreterler tarafından koordine edilebilir.. Vali yardımcısına bağlı koordinatör sekreterler bu görevi yapabilirler. Gerekli olursa oraya geçici koordinatör sekreterler görevlendirilebilir..
İlçelerdeki, değişik bakanlıklara bağlı birimlerin yetkileri yerel yönetimlere devredilebilir.. Niye iki ayrı birim, iki ayrı merkez olsun ki. Bu zaman kaybı, bu gereksiz bir bürokrasi.