Kahraman taksici UBER’e karşı
Yoo, hayır, bu akılla bu mücadeleyi kazanamazsınız. Her UBER şoförüne attığınız yumruk, daha şiddetli olarak size döner, ama bunu görmezsiniz. Dövdüğünüz şoför sizin komşunuzdur.. Her...
Yoo, hayır, bu akılla bu mücadeleyi kazanamazsınız. Her UBER şoförüne attığınız yumruk, daha şiddetli olarak size döner, ama bunu görmezsiniz. Dövdüğünüz şoför sizin komşunuzdur.. Her UBER aracına verdiğiniz zararın faturası, sizin sigorta primlerinden ödenir.. Unutmayın keskin sirke küpüne zarar verir.
Sahi siz niye New York’ta, Berlin’de, Londra’da, Paris’te şirket kurup taksicilik yapmıyorsunuz? Ya da oralarda taksicilik yapanlara İslamofobik faşistlerin saldırmaları karşısında ne hissedersiniz?
Haklılığınızı hukuk içinde kalarak, lobicilik yaparak, yargı yoluyla, kamuoyu oluşturarak ispatlayacaksınız, yoksa hükümeti tehdit ederek değil. Sonra arkanızda kimseyi bulamazsınız.
“Kahraman taksici” kardeşim, aklını kullan! Aklımızı kullanırsak, büyüyen Türkiye’de büyüyen bir sektör olursunuz. Kabuğumuzu kıralım, komşu ülkelere, ya da dünyanın başka yerlerine açılalım. Taksi plakası kiralayarak buraya kadar.
UBER müşteri sayısını 1 yılda dörde katlamış. Bu tartışma ile zaten UBER’i duymayan kalmadı. Reklamın iyisi-kötüsü olmaz. İyi bir PR yaptı kavgacı taksiciler üzerinden.