Men teşebbehe
Şeytan aklımızı çeliyor ve her şeyin suyunu çıkarıyoruz. Kim neyin mağruru olursa ya da neyi ihtirasla isterse Allah onu o şeyle imtihan ediyor. Bizim bazı başörtülü kızlarımız da artık uzun...
Şeytan aklımızı çeliyor ve her şeyin suyunu çıkarıyoruz. Kim neyin mağruru olursa ya da neyi ihtirasla isterse Allah onu o şeyle imtihan ediyor. Bizim bazı başörtülü kızlarımız da artık uzun tırnakları ojeli. Çoğu artık namaz da kılmıyorlar da, gusülde mi almıyor diyeceksiniz ama, hayır yanıldınız, onlar “Helal” sertifikalı, altına su geçiren oje kullanıyorlar! Helal Adanalı Celal! İşte bu!
Ha! Sahi, bu “Helalcilik” de nereden çıktı! Biz bu işi çok sevdik. Suudi Arabistan’da “Helal Sertifikalı bira, likör, şarap, şampanya bile var! Hacca Umreye gittiğinizde getirin bol bol, artık ziyaretinize gelenlere hep Zemzem ikram edecek değilsiniz ya, “Helal” ojeli bayanlara Helal Şampanya yakışır! “İç bade, sev güzel varsa aklı şuurun” değil mi! Gönlün bir hatuna meyletti ise “Türkiş bir mut’a” çakarsın olur biter. Yeter ki siz isteyin, biz sizin talebinize uygun bir fetva buluruz! “Modern, Çağdaş İlahiyatçılarımız” emrinize amadedir bu konuda!
“Helal Cert” denince ilk akla gelen Arabistan, Malezya ya da Türkiye değil. Dünyadaki “Helal” sertifikalarının %80’i “Made in Switzerland”.
Ya hu, Müslüman kardeşim, hani biz “İbaha”dan söz ediyorduk. Haram olmayan her şey “Mübah”tı. Buna mübahat diyorduk. Ne oldu da Yahudilerin “Koşer”ini Türkçeleştirip “Helalci” olduk. Tamam, helal de var haram da! Evet de zaten bunların sayısı belli. Diğer helal ve haram hükümlerinin çoğu müteşabih. Kimi illetinden dolayı haram, kimi kendiliğinden, Müteşabih olan bir ayetin yorumu ile ilgili olarak bir mezhebe göre haram olan bir başkasına göre haram değildir. Bakın “Helal” demiyorum. Bir şeyin helal olması için, haram demek için gerek olduğu gibi, Kur’an ya da Sünnette açık bir hüküm bulunması gerek.
Bu arada Yahudilerin Koşer standartları, bizimkilere göre yüz kat daha ciddi. Bizimkiler üfürükten tayyare! Daha çok piyasa, pazar, market, dostlar alışverişte görsün kabilinden işler. Sünnet olan da var Müstehab olan da, Vacib olan da, Mekruh olan da. Bugün bizdeki durum “dostlar alışverişte görsün” kabilinden yapılan bir iş. Bu konuda birilerinin iyi niyeti, bu işleri aklamaya yetmez. Unutmamak gerekir ki, cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir. Bize “Şeytan sizi Allah’la aldatmasın” diye boşuna denmedi. Yahu biz bir “yerli” etiketi üretelim dedik, ilk kullanan Kola firması oldu. Oh ne ala!