Nikah ve!..
Evlenen taraflar nikah kıyarken, “mihri muaccel” ve “mihri muahher” olarak, tazminatın miktarı ve şeklini kendileri belirlesinler. Size ne?
“Mihir” aslında “küfüv” açısından dengeleyici bir unsur. Kadın mirasta erkek kardeşine verdiğini, evleneceği kişiden talep edebilir. O da zaten onu kendi kız kardeşinden alacaktır.
Bakın “nafaka”yı nasıl yaparsanız yapın, “İslam”ı bir bütün olarak ele almaz ve “Allah’ın rızası”nı gözetmeden kendi heva ve hevesinize, aklınıza göre düzenlemeye kalkarsanız, iyi niyetiniz sizi kurtaramaz. Unutmayın “cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir.” Kaş yapayım derken göz çıkarırsınız.
Müftülükte nikah kıydırıyorsunuz. Ne oldu? Bir şey olduğu yok. Sorun çözülmedi, “çözülüyormuş” gibi yapıldı. Müftü kıyınca sanki dini şartlar yerine geliyor. Laik kurallar, bu kez bürokratik çerçevede müftü eli ile yerine getiriliyor.
Ha! Şu var: Müftülük, müftü, “Dini nikah” diye bir şey eşzamanlı yapılabilir. Yok, öyle olmuyor. “Dini nikah” denilen şey sadece usulen ve şeklen, bir seremoni olarak yapılıyor.