Ömrümüzün “bereket”ini yok etmeyelim!
15 Temmuzdaki o tankla, F-16 ile halkın üzerine ateş eden hain de namaz kılıyordu, hatta su verdiğinizde çömelip 3 yudumda içiyordu.. DEAŞ’lılar da namaz kılıyor, Haçlılar da “Kutsal yolculuk”...
15 Temmuzdaki o tankla, F-16 ile halkın üzerine ateş eden hain de namaz kılıyordu, hatta su verdiğinizde çömelip 3 yudumda içiyordu.. DEAŞ’lılar da namaz kılıyor, Haçlılar da “Kutsal yolculuk” için ölüyor, öldürüyordu. Myanmarlı Budist rahipler de bir anda birer su katılmamış katile dönüşebiliyorlar.. Dünyaya barış getirmek için devrim yaptığını sanan Marksistler, ya da ırkını yüceltmek için yola çıkan faşist, serveti Tanrının çalışkan akıllı insanlara ödülü olarak gören kapitalist de öyle. Beyaz adam Kızılderilileri öldürürken, kara derilileri köleleştirirken aslında insanlaşma aşamasını tamamlamamış maymunları adam etmeye çalışıyordu aklınca. 28 Şubat’ın ikna odasındakiler de aynı lanetolasılar değil mi idi!
Bugün şunlar medyaya çıkmasın, ihaleyi şunlar alacak, şu makama şunlar gelecek diyenler de, eğer bu işi yaparken Allah’ın rızasına dayalı, ehliyet ve liyakat, “Hak” mefhumu yerine kendi çıkar ve ihtiraslarını tatmin etmek için çabalıyorlarsa, bu aşağılık “belhum adal”lerin debelendiği yer cehennem çukurlarından bir çukurdan başka bir yer değildir.
Onlar, kendilerini vazgeçilmez görüyorlar. Onlar olmasa yeryüzü fesada uğrayacak sanki. Çünkü onlar haşa, Allah’ın yetmeyen gücüne güç desteği vererek ülkeyi ve toplumu kurtarıyorlar..
Allah’tan başka bir kurtarıcı, hidayete erdiren yok! Herkes için yaptığının karşılığı vardır, “Misgale zerretin hayran yerah ve misgale zerretin şerran yerah”.
Her şey O’nun iradesi içindedir. Şeytan da! ABD de, İsrail de. O “ol” der ve olur. O, denizleri yaran ve içinden insanları geçirendir. O, kuş sürülerine fil ordularını yem edendir, O. uzakları yakın edendir. O, kuyudaki Yusuf’u Mısır’a sultan edendir. O, denizi yarıp geçen Hz. Musa değil mi idi, Tih çölünde kavminin başında 14 günlük yolu 40 yılda geçiren.
Hz. Ali “Allah’ın arslanı”, ilmin kapısı değil mi idi! Ne oldu. “Kasımpaşalı Tayyip”i Beştepe’ye Cumhurbaşkanı yapan da O’dur, Hz. Ebu Zer’i acından öldüren de. Bakın babanız peygamber olsa size faydası yok. Sonunda, din günü, kimsenin kimseye hiçbir faydası olmadığı bir günde yalnız başımıza imtihan olacağız. Bizi kurtaracak olan O’dur O! Ve O’nun da şartı bellidir: O’nun rızasının tecellisinin vesilesi olacağız. Çünkü O, “bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istemektedir” O dirilten, öldüren, yoktan vareden, kadere, rızka ve ecele hükmedendir.