“Ömürdür gelir geçer..”

Geçenlerde Ertan Yülek, “yaşadıklarını, gördüklerini, duyduklarını”, yani zamana şahidliğini, hatıralarını yazdı.

Ve yine geçtiğimiz günlerde bir şahid daha ayrıldı aramızdan. Fehim Adak’tan söz ediyorum.. 1931 Mardin doğumlu olan Adak 7 Şubat 2016’da Ankara’da hayata veda etti. Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir isim aslında. Erbakan’ın en yakınındaki isimlerden.. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi mezunu. Mardin İI Bayındırlık Müdürlüğü, DSİ Diyarbakır Bölge Müdürlüğü, DSİ Ankara Murakabe Müşavere Kurulu Üyeliği gibi görevlerde bulunan Adak; XV, XVI, XX. ve XXI. Dönem Mardin Milletvekilliği yaptı. Bakan olarak 1974-78 arasında birçok önemli atama ve temel politikaların belirlenmesinde önemli katkılar sağladı. Siyasetle ilgisini hiç kesmedi ama partizanca bir çıkışı da olmadı. İhtirasla koltuk ve makam hesabı içinde de olmadı. Her zaman herkesten abi olarak saygı gördü. Ne en önde fotoğraf verdi, ne en arkada idi. Pek ortalıkta gözükmedi. Onun için de fazla kişi tanımaz. Popüler bir kişilik değildi. Onun için onu gazete manşetlerinde, ekranlarda ateşli tartışmaların tarafı olarak görmedik. Ama Mardinlilerin hemen hemen tamamı tanır. Yoksulu da, zengini de onun kapısını çalmıştır. Ticaret, Bayındırlık, Gıda Tarım ve Hayvancılık ve Devlet Bakanlıkları yaptı. Evli ve 6 çocuk babası.

Onu 1970’lerde tanıdım. O zor günlerde mütebessim çehresi ile hep umud aşılayan ve güven veren saygın bir kişiliğe sahipti. Ondan tek bir olumsuz hatıraya sahip değilim.

CHP - MSP koalisyonu döneminden itibaren, Erbakan hükümetlerinde kalkınma, gıda tarım, ulaştırma, ekonomi ve mali politikaların belirlenmesinde Erbakan’ın nezdinde Fehim Adak’ın ayrı bir yeri vardı. GAP’da Recai Kutan ile birlikte onun önemli bir rolü var. Yarım asra yaklaşan ömründe genç yaşlardan itibaren Özallarla da birlikte olmuştu dönem dönem.. Baraj ve enerji yatırımları, sanayi, tarım, hayvancılık, sulama tesisleri onun özel ilgi alanı içinde idi.

Refahyol hükümeti zamanında uygulanan havuz sisteminin şekillenmesinde, birtakım bankacılarla birlikte önemli katkılar sağladı. Erbakan’ın en güvendiği isimler arasında idi. Mühendis disiplini ile Erbakan’la aynı metodik disipline sahipti bir bakıma,

3 yıldır kanser ve kalp yetmezliği tedavisi görüyordu. Son günlerde ağırlaşana kadar çalışmalarına devam etti. 7 Şubat 2016 günü Ankara’da hayatını kaybetti ve arkasında dualar ve aminler bırakarak, Hacıbayram’dan dostları tarafından ebedi yolculuğa uğurlandı ve Bağlum Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Mardinli eski bürokrat ve işadamı Özay Özsüer’in bir teklifi var, “Mardin havaalanına onun adı verilse mesela, ben hiçbir Mardinlinin buna karşı çıkacağını sanmam” diyor.. Hatta böyle bir karar Mardinliler tarafından memnuniyetle karşılanacaktır.