Sandık değilse ne!
Seçim bitti. Birileri sandıktan umudunu kestiğine göre seçim bitmiştir.. İşin tehlikeli yanı şu, şimdi sandıktan umudunu kesenler, bundan sonra ne yapacaklar.. Birilerine göre demokrasi sandıktan ibaret değil ve...
Seçim bitti. Birileri sandıktan umudunu kestiğine göre seçim bitmiştir..
İşin tehlikeli yanı şu, şimdi sandıktan umudunu kesenler, bundan sonra ne yapacaklar..
Birilerine göre demokrasi sandıktan ibaret değil ve sandık burjuvazinin elinde bir illüzyon kutusudur..
Evet hava da oksijenden ibaret değil, ama ana belirleyici unsur oksijendir. Sandık da, milli iradenin tecelli vesilesidir..
Hani tilki erişemediği üzüm salkımına” koruk” dermiş ya, öyle bir durumla karşı karşıyayız.. Meclis sadece bir dekordur onlar için..
Aynı nakaratı tekrarlıyorlar. Sandığı yüceltmeyelim. Sandığı fetiş haline getirmeyelim. Sandık demokrasinin sembolü değildir. Devrim sandıkla olmaz.
“Sandık”ı aşağılamaya, küçümsemeye gerek yok. Eğer “Milli irade”nin tecellisi için başka bir enstrümanınız varsa onu koyarsınız ortaya..
“Milli irade”ye karşı çıkanlar. Şûrayı ve istişareyi hafife alanlar kendi lider, örgüt ve zihniyetlerini putlaştırarak, kendilerini İlah ve Rab konumuna yükseltmek isteyenlerdir..
Karşı çıkmak kolay, karşı çıktığınız şeyin yerine ne koyuyorsunuz.. Milleti aşağılayarak “kuvayı milliyecilik” yapamazsınız.. O zaman o işin sonu faşizme ya da komünizme varır.. Fanatizme varır.. Herkes kendi lider, örgüt ve ideolojisini mutlaklaştırır, sonuçta bu zihniyetten mutlakiyetçi bir sonuç çıkar.. Biri ırkını, bir diğeri sermayeyi, ötekisi kendi sınıfını, bir başkası kendi inancını mutlaklaştırır. Bu bir savaş ve terör ideolojisinden başka bir şey değil..