Sevgi ve saygı, zorla mı?
Zorla ne sevgi olur ne de saygı. Boyun eğdirirseniz kendinizi alkışlatabilir ve önünüzde eğilmeye zorlayabilirsiniz. Bir arada yaşayacaksak birbirimize tahammül etmeyi öğrenmeliyiz.
Bu da birbirimizin üzerinde baskı kurmamakla mümkün. Şeytana tapan biri beni niye sevsin ya da bana saygı duysun ki, ya da ben sürekli şerrinden Allah’a sığındığım birine sevgi ya da saygı duyayım ki!
Hz. Muhammed devrinde Mekke’de yaşıyorsam, putlara saygı duymam mı gerekecekti! Ya da Hz. İbrahim, Nemrud’a, put yapan babasının yaptığı putlara saygı mı duyması gerekiyordu!.
Bu nasıl bir kafa!. Mabettekilerin siyasete müdahale etmemesini isteyenler, Mabeddeki ibadete müdahale ediyorlar.
Düşünün, bir adam çıkıyor diyor ki, “Kurtulmak için hacet yoktu Mustafa Kemal’e” siz ne derdiniz!. Mesela dese ki biri; “Kemalizm’le mücadele istila ile mücadeleden daha zor ve elzemdi” dese ne diyeceğiz.. Kemalistler “Kemalizm” yerine “İrtica”yı koydular ve böyle dediler. İrtica dedikleri İslam’dı. Mehmet Akif Safahat’ında sorar: “İrtica’ın sizin lehçede manası bu mu?” diye!