Şeytanın Mallarına ve Evlatlarına Ortak Oldukları
Aşır Aşır Kur’ân dersimiz, bugün için canlı mesajlar içeren İsrâ suresinin 64-65. âyetleri ile sürüyor: “Haydi, onlardan gücünün yettiklerini sesinle/çağrınla ayart!...
Aşır Aşır Kur’ân dersimiz, bugün için canlı mesajlar içeren İsrâ suresinin 64-65. âyetleri ile sürüyor: “Haydi, onlardan gücünün yettiklerini sesinle/çağrınla ayart! Süvarilerinle ve yayalarınla onlara karşı ordu topla; mallarına, evlâtlarına ortak ol, kendilerine vaatte bulun. -Şeytan insanlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez.-” “Şurası muhakkak ki benim kullarım üzerinde senin hiçbir nüfuzun olmayacaktır. Vekil (koruyucu) olarak rabbin yeter.”
Şeytan, insanlara vesvese verip, onları günaha çağırarak yoldan saptırmak ister. “Gücünün yettiklerini sesinle ayart/yerinden çekip at” ifadesindeki “ve-stefziz” kelimesi; ‘istefezze’ kalıbından emir olup, ‘birinin temkin ve metanetini yok ederek kararsız kılmak, yerinden çekip atmak’ demektir.
Bir görüşe göre “süvariler ve yayalar”dan kasıt, şeytanın her türlü hileleridir; bir diğerine göre de Allah’a isyan yoluna koyulan ve şeytanın görevini sayısız şekillerde ifa eden insanlar ve cinlerdir. Şeytanın, kendine uyanların mallarına ortak olması, insanlara gasp, hırsızlık, tefecilik gibi haksız işler yaptırarak onlara haram servet kazandırmasıdır. Haram kazanan şeytanın öğüdüne uyup, onunla ortaklık etmiş olduğu için bu ortaklık kazandığı mal için de söz konusudur.
Diğer görüşe göre burada Câhiliye Araplarının hayvanlarının ve zirai ürünlerinin bir kısmını cinlerin ve meleklerin sembolleri saydıkları putlarına ayırmaları, onların hizmetine harcamaları şeklindeki uygulamaları kastedilmiştir. Aslında putperestlik şeytanın teşvik ettiği bir inanç şekli olduğu için putperestler putlara adadıklarını da şeytanlara adamış, böylece onu mallarına ortak yapmış sayılırlar.
Daha uygun görünen diğer bir yoruma göre burada insanların mânevî hayatlarına saldırıp tahrip etmeye çalışan şeytan, atlıları ve yayalarıyla bir yeri yağmalamaya gelen eşkıyaya benzetilmiştir. Bu eşkıya, işgal ettiği yerin halkının zayıf karakterlilerini kendi tarafına çekip hükmü altına alır, onların mallarına ve evlâtlarına ortak olur.