Sivil ve siyasal olan
Önce hemen belirtmeliyim ki, “sivil - siyasal” ayırımı ilk yapan bir İtalyan sosyalisttir.Antonio Gramsci bir İtalyan düşünürüdür. Entelektüel, filozof, siyasetçi ve sosyalist bir teorisyendir aynı zamanda....
Önce hemen belirtmeliyim ki, “sivil - siyasal” ayırımı ilk yapan bir İtalyan sosyalisttir.
Antonio Gramsci bir İtalyan düşünürüdür. Entelektüel, filozof, siyasetçi ve sosyalist bir teorisyendir aynı zamanda. İtalyan Komünist Partisi kurucusudur ve hatta bir süre liderliğini de yaptı. Mussolini’nin faşist yönetimince hapsedildi. 1891’de Sardunya’da doğan Gramsci, 1937’de Roma’da öldü.
Gramsci’nin “hegemonya”yı sorgularken sivil toplum - politik toplum ayrımı yapar. Gayesi hegemonik güçlere karşı dinamik bir denge kurmaktır. Gramsci, politik toplumun zora dayalı tahakkümüne karşı sivil toplumla buna cevap vermek ister.. Bu denge ideolojik bir temelde Gramsci’ye göre sınıf bilinci ile mümkün olacaktır. Çünkü politik toplum örgütlüdür, sivil toplum ise dağınıktır ve kendi içinde farklı, çatışmacı ve rekabetçi unsurlardan oluşur. Ve devletle sürekli güvenlik ve çıkar açısından etkileşim içindedir.
Otoriteye dayalı disiplin aynı zamanda bir iç güvenlik sorunudur. Dış tehdide karşı ise devlet sivil kaynakları ve insan gücünü rahatça kullanma imkanına sahipken, Sivil toplum kendi alanında yalnızdır ve hiçbir yaptırım gücüne de sahip değildir.
Gramsci batılı bir düşünür. Komünist, ama bugün onun özellikle politik toplum-sivil toplum tezi, tüm dünyada her kesimden insan ve topluluk, özellikle de demokrasiyi ve insan haklarını savunan tüm liberaller tarafından savunulmaktadır. Batıdaki 1968 hareketi Avrupa solu için bir sıçrama tahtası olarak kullanılmak istense de Liberaller ve 3. Dünya özellikle baskıcı rejimler karşısında sivil bir muhalefet hareketi olarak öne çıktı.