Siyaset ve ırk bizi ayrıştırdı mı?

Görünen o ki, siyaset ve ırk bizi derinden etkilemiş. Müslümanlığımız bizi birleştirmeye yetmedi ama ırkçılığımız bizi bölmeye yetmiş. Asıl büyük ve tehlikeli bölünme...

Görünen o ki, siyaset ve ırk bizi derinden etkilemiş. Müslümanlığımız bizi birleştirmeye yetmedi ama ırkçılığımız bizi bölmeye yetmiş. Asıl büyük ve tehlikeli bölünme bu.

Dün kaldığımız yerden bugün de devam edip, bu konuya bir nokta koyalım.

Şunu görelim, PKK ve uzantıları sadece Türk unsurlara karşı değil, kendine karşı olan diğer Kürt unsurlara karşı da düşmanca bir karşı koyma içindedir. Bu anlamda demokrasi talepleri karşısında kendileri muhataplarına karşı demokratik bir tavır içinde değildir ve militer bir tavır içindedir.. PKK ya da HDP Kürt halkının etnik ve ideolojik anlamda tek ve meşru temsilcisi değildir. Dolayısı ile Kürt sorunun çözümünde tek muhatap olarak görülemez.

Şunu açıkça söylemek gerek, haksızlığa uğramak kimseye haksızlık yapma hakkı vermez. Vermemeli. Bir topluluğa olan öfkemiz bizi onlar hakkında haksızlığa sevketmemeli. Dün köy yakanla, bugün belediye otobüsü, ambulans, iş makinesi yakan, kurban eti getiren komşusunu öldüren kişilik aynı şeytani kişiliktir. Sorunun tarafları olan Türk Kemalistleri ile Metodik Kemalist Kürt Kemalistleri aynı kişiliktir. Milliyetçilik, ulusalcılık üzerinden seküler bir kutsal üzerinde yükselen ahlaki bir sendromdur. Ben Kürt sorunu üzerinde ulusal basında 1980 sonrası ilk yüzleşme çağrısı yapan kişiyim ve çözüm önerim “haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalime karşı, zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa..” Asıl tehdit Türkçü Müslümanla, Kürtçü Müslüman ayrışması, savrulmasıdır. Devlet ve örgüt yandaşlığı birbirini kendi iddiasının gerekçesi yapıyor. Sui misal emsal oluyor. Bu tartışma şuuraltımızdaki ırkçı yüzümüzü gösterdi. Çözüm, inni küntü minezzalimiyn.

Aziz Sancar’ın kişilik profili ilginçtir. Eşi Amerikalı, Atatürk’e gönülden bağlı, Anıtkabir’de, boynundaki kravatta Osmanlı tuğrası ile Müslüman geleneğe bağlı olarak Fatiha okuyan, bir akrabası general, bir akrabası DTP’de milletvekili, bir başka akrabası AK Partili bir bürokrat, Arap asıllı, Türk vatandaşlığı yanında aynı şekilde Amerikan vatandaşı olan, Nobel Ödülü alan bir insan.

Bir başka örnek, benim Milli Gazete’de birlikte çalıştığım soyadı Farsakoğlu olan bir arkadaşım var. Hanımı Hataylı, Arap kökenli. Kendi Farsak yörüklerinden, oğlu Moğol bir kızla evlendi, o kızın annesi Moğol, babası Rus.. Bu genç, Boğaziçi mezunu, daha sonra Almanya’ya gitti.. Düşünün şimdi, Almanya’da bir Amerikan şirketinde işe giriyorsunuz. O firma sizi Türkiye ofisinde görevlendiriyor. Rusya da size bağlı. Amerikan Doları, Almanya’nın Euro’su, Rus Rublesi, TL sizi ilgilendiriyor. Siz maaşınızı Forex’de değerlendiriyorsunuz. En yakın arkadaşlarınızın biri Hintli bir çevreci ve Güney Afrikalı bir insan hakları savunucusu.. Sahi siz hangi ulustan söz ediyorsunuz..

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şimdi veda vaktidir 01 Eylül 2022 | 7.669 Okunma Devlet adamına saygı 31 Ağustos 2022 | 2.135 Okunma Yasa yapmak 30 Ağustos 2022 | 905 Okunma Bana güven, gerisini merak etme sen 29 Ağustos 2022 | 3.081 Okunma Çorba sever misiniz? 28 Ağustos 2022 | 1.603 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar