Siyasi taassub
Yeni Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak'ın bugünkü (13.06.2022)''Siyasi taassub'' başlıklı yazısı.
Aydınlanma da, taassub da aynı yanlışın iki ucu..
Farkında mısınız, CoVID plandemisinde, iki kanat bir noktada buluştu, geleneği din zanneden “mutaassıb dinciler”le, CHP’nin mutaassıbları. Bunlar inkılabçı muhafazakarlar.
Olmaz olmaz demeyin olmaz olmaz, oldu işte. “Kuvâ-yi milliye” rozeti taşımakla kuvâ-yi milliyeci olunmuyor.
Gidip DSÖ’nün kuyruğuna takılıp, emperyalizmin misyonerliğine soyunmakla olmuyor bu işler.
Bizim halimize bakar mısınız, “Ne sağdayız, ne solda, Hak yoldayız Hak yolda” diye yola çıkanlar, sonunda dümeni nereye kırdılar..
Taassup ne demek?
TDK bunu “Bağnazlık” olarak tercüme etmiş.
Diyanet ansiklopedisi sözlükte “yakalamak, kuşatmak, sarmak, bağlamak” anlamındaki asb (usûb) kökünden türeyen ve “kendi soyuna yardım etmek, körü körüne bağlanmak” mânasına gelen ‘taassub’ genelde ‘asabiyyet’le eş anlamlı kabul edilir (…) “kabile taassubu” anlamında kullanılan ‘asabiyet’ zamanla daha geniş bir etnik ve siyasal içerik kazanırken Batı dillerinde fanatizm Türkçe’de bağnazlık kelimesiyle karşılanan taassup din, düşünce, siyaset, milliyet gibi birçok alanda ‘koyu bir muhafazakârlığı’, değişik anlayışları aşağılayıp yok etme eğilimini, farklılıklara karşı katı bir hoşgörüsüzlüğü ifade eden bir terim haline gelmiştir. Tehânevî’nin ‘herhangi bir tarafa bağlılıktan dolayı delili apaçık ortaya konduğunda bile gerçeği kabul etmeme’ şeklindeki tanımı terimin belirtilen geniş kapsamına uygundur.
Bu anlayışa sahip olan kimseye ‘mutaassıb’ denir.
Taassubun karşıtı ‘müsâmaha’ ve ‘tesâhül’dür.