Tapmam sizin taptıklarınıza!
Yeni Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak'ın bugünkü (25.08.2022)''Tapmam sizin taptıklarınıza!'' başlıklı yazısı.
Benim Rabbim, gecenin en karanlık anında, kara taş üzerinde yürüyen, yumurtasından yeni çıkmış kara karıncayı hem gören, hem ayak seslerini ve kalp atışlarını duyan, hem de onun rızkını ona verendir.
Hz. Lut misali, kendi kavmim içinde tek kişi de kalsam, O’nun gibi O’nun ayak izlerinden yürüyen tek kişi olmak isterim. Bütün insanlık helak olsa, kurtulacak 40 kişi ise, Hz. Nuh’un gemisine bineceklerden biri de ben olmak isterim, O’nun insanları kurtuluşa çağıran sesine ses vermek isterim. Bir kavim kurtulacak olsa, ben Hz. Musa’ya yoldaş olmak isterim, Harun misali...
Calud’a karşı Talut’un ordusundan asker olmak isterim, hem de 301’in sondaki 1’incisi gibi elinde sapan taşı ile Calud’a karşı koyan.
Benim Rabbim Talut’un da Calud’un da Rabbidir. İnsanların, meleklerin, cinlerin, şeytanların, göklerin ve yerin her ikisi arasında ne varsa onların da Rabbidir.
Haşa, çabalarım; Allah’ın yetmeyen gücüne güç yetirmek, yetmeyen aklına akıl yetirmek, yetmeyen parasına para yetirmek için değil. O, bütün noksanlardan münezzehtir. O, hiç kimseye muhtaç değil, her şey O’na muhtaçtır.
Bana hayır gibi gelen şeylerde şer olabileceği gibi, şer gibi gelen şeylerde nasıl olsa hayır olabiliyorsa ve hayır ya da şer O’nun iradesinin içinde ise, ben O’nun rızasının tecellisinin vesilesi olmak isterim. Dilerim ki, O, benim ellerimle cezalandırsın zalimleri ve benim ellerimle yardım etsin mazlumlara.