Tekrar İş Bankası
Yıllardır İş Bankası’nı yazıp konuşuyorum. Defalarca bu konu ile ilgili yargılandım. Gelinen noktada çok şükür Erdoğan bu işe el attı. Bana kimsenin bir şey sorduğu yok ama yine de ben...
Yıllardır İş Bankası’nı yazıp konuşuyorum. Defalarca bu konu ile ilgili yargılandım. Gelinen noktada çok şükür Erdoğan bu işe el attı. Bana kimsenin bir şey sorduğu yok ama yine de ben bildiklerimi, düşündüklerimi bir kez daha kısaca yazayım:
Bu konuda Meclis Başkanı, Başbakan, Maliye Bakanı, Diyanet İşleri Başkanı, Merkez Bankası yetkilileri çalmadığım kapı kalmadı. Nasip bugüneymiş.
İş Bankası meselesi, sadece Hindistan Hilafet Fonundan gelen paraların Mustafa Kemal tarafından İş Bankasına aktarılması ve bu hisselerin kendi ve arkadaşlarının üzerine tescilinden ibaret değil.
Bu işi takip edecek kişiler, bu konuda Hindistan’daki ve Pakistan’daki büyükelçiliğimizden Hindistan Hilafet Fonunda bu konu ile ilgili kayıtları bulup göndermeleri sağlanmalı.
Bu işin içinde bir de İttihat Terakki tarafından kendi kurdukları İtibarı Milli Bankasına hazineden aktarılan paralar var. Bu konu iyi incelenmeli, çünkü İş Bankası, İttihatçıların İtibarı Milli Bankası modeli üzerine kuruldu. İtibarı Milli Bankası’nın nakid ve emvali de İş Bankasına devredildi. Hazine’ye ait olan pay bu olmalı. Burada özel kişilerin hissesi varsa onlar da ayrıca hesap edilmeli. Bu bankanın kurucuları Malta’ya sürüldü, sonra geri gelmelerine izin verildi. Bunlar döndükten sonra, Afyon Terakki Bankasını kurdular. O bankanın da para ve malına el konuldu ve İş Bankasına devredildi. Yani o akıl, İş Bankasını bugünkü TMSF gibi kullandı.