Alamut kalesinden atlayan hâkimler
Fetullah Gülen’in öğrenci evlerindeki “tedbir” uygulamasının korkutucu boyutlarını kendileriyle tartıştığımızda Müslümanların Mekke döneminden fetva getiriyorlardı. Nübuvetin ilk...
Fetullah Gülen’in öğrenci evlerindeki “tedbir” uygulamasının korkutucu boyutlarını kendileriyle tartıştığımızda Müslümanların Mekke döneminden fetva getiriyorlardı.
Nübuvetin ilk yıllarında müslümanlar henüz bir avuç iken Yasir ailesi, mü’minlere işkence eden, öldüren Mekke müşriklerinin “Muhammed’i inkâr edin yoksa sizi öldürürüz” baskılarına maruz kaldıklarında inkâr etmemiş ve baba Hz. Yasir ile anne Hz. Sümeyye şehid edilmişlerdi. Bu baskılara dayanamayan Ammar bin Yasir, kalbi iman dolu olarak sadece ‘dil ile inkâr’ etmiş ve hemen sonrasında da Resul-i Ekrem’in SAV yanına gidip gözyaşları içinde durumu izah etmişti. Âlemlere Rahmet Muhammed Mustafa SAV Ammar’ın bu durumuna şefkat ile yaklaşmış “bir daha böyle bir olayla karşılaşırsan yine aynı şeyi yapabilirsin” diyerek Ammar’ı rahatlatmıştı. Rabbimiz Kur’an’da Nahl Suresi’nin 106. Ayetinde bu duruma cevaz vermiştir.
Özel durum, kısa süre ve icbar şartıyla verilen bu izni ömür boyu, zorlamanın olmadığı ve üstelik devlete sızmak için kullanmak meşru değildir.
İşte bu olayı kendilerine fetva-delil gösteren Fetullahçılar özellikle Hukuk Fakültesi ve Askeri Okullar için düşündükleri öğrencileri lise yıllarından itibaren bu anlayışla yetiştiriyorlardı. İMAM abileri bu öğrencilere liseden itibaren,