BAYRAM DEĞİL TOPLUMSAL KARAKTER BİLANÇOMUZ
<p>Öylesine alıştık ki artık içeriğine bile bakmıyoruz. İşin daha da kötü tarafı, bu haberlerden hiç ders çıkartmıyoruz. İhmalkarlıklarımız...
<p>Öylesine alıştık ki artık içeriğine bile bakmıyoruz. İşin daha da kötü tarafı, bu haberlerden hiç ders çıkartmıyoruz. İhmalkarlıklarımız, hoşgörüsüzlüklerimiz, tahsille ilgisi olmayan cahilliklerimiz, sabırsızlıklarımız hep bu “bayram bilançolarımızın” sebebi…</p> <p>Bu satırları bayramın birinci günü yazıyorum. Şimdiden haberler yapılmaya başlandı. Bu daha gidiş yolunda olan kazalar. Bir de bunun dönüşü var. Nesiller geçse de otomobil teknolojileri gelişse de eğitim seviyesi ve kalitesi yükselse de yollar genişlese de “bilanço” değişmiyor. Bu sizce normal mi? Bir yerlerde, bir şeylerde hata yaptığımız kesin.</p> <p>Dünya değişiyor, nesiller değişiyor, otomotiv sektörü değişiyor ama gel gelelim 4 günlük bayram yolculuklarımızda kazalar her geçen yıl daha da artıyor. Sebep de hep aynı, benzer sebepler… </p> <p>İşte bence üzerinde düşünmemiz kafa yormamamız gereken bu. Sürücü koltuğuna oturduğumuzda “mantalite” değişmiyorsa hiçbir şey de değişmiyor. Zengin-fakir, okumuş-okumamış, şehirli-köylü, yaşlı-genç, kadın-erkek, iyi-kötü, cahil-entelektüel, toplumsal insan profilimizde değişmeyen tek şey; sürücü koltuğuna oturduğumuzdaki benzer tepkilerimiz, refleks ve davranış biçimlerimiz… Yani o haberi çıkan “bayram bilançosu” haberleri var ya; aslında hepsi bizim toplumsal karakter bilançomuz…</p> <p> </p>