A Milli Futbol Takımımızı alkışlarken…
Türk futbolunun Milli Takımlar düzeyinde elde etiği başarıyı alkış tutmaya devam ediyoruz. Ülke olarak ‘sportif’ manada elde edilen bu dereceden, süreç ve sonuç olarak dersler çıkarmak gerekmekte. Bunu...
Türk futbolunun Milli Takımlar düzeyinde elde etiği başarıyı alkış tutmaya devam ediyoruz. Ülke olarak ‘sportif’ manada elde edilen bu dereceden, süreç ve sonuç olarak dersler çıkarmak gerekmekte. Bunu başardığımız takdirde, kalıcı başarıların da sürecini başlatmış olur, devamını sağladığımız yeni hamlelere de ulaşmış oluruz. Elde edilmesi gereken sonuçların ardı arkası kesilmeyen şekilde, kazanıma dönüştürmüş, böylelikle spor/futbol aracılığıyla bireysel kazanımın yanısıra, dünyaya da toplumsal mesaj vermiş oluruz. A Milli Futbol Takımının ‘teknik’ başarısını, Türk Teknik Direktörü Şenol Güneş’e teslim etmek gerek. Ülke futbolunun yakinen tanıyan Sayın Güneş bu göreve layık görüldüğünde, Beşiktaş’taki görevine devam ediyordu. Yabancı oyuncu ‘furyasının’ futbolumuza yaşattığı ‘rezaletin’ dizginleri kontrolden çıktığı bir süreçte, bu göreve soyunmak, her babayiğin harcı değildi. Bu söylediğimizi şöyle düşünün, ‘Bugün Şenol Güneş’in başında olduğu Milli Takım başarısız olsaydı!’ kamuoyunun tavrı nasıl olur veya biz bu yazıyı ne şekilde yazıyor olurduk? Lucescu, Mustafa Denizli örneklerini hatırlayın. ‘Cenk’ için çıkılan seferlerin, zaferle sonuçlanmasının yolu sahip olunan ‘inanç’, o inanca sahip ‘kadrolarla’ mümkün olmakta. Teknik Direktörün ise Milli Takıma yönetmeye ‘talebine’ evet demesi, bu ‘inancın’ yansıması olacaktı. Nitekimde sonuç ‘Sayın Güneş’in istediği gibi oldu!’ Tabii Güneş bunu tek başına başarmadı. Yöneticisinden futbolcusuna kadar, bir ekip başarısıydı bu yaşananlar. Bugün ise meyveleri toplandı. Bundan sonra önem taşıyan, başarıyı ‘mevsimlik’ olmanın ötesine taşımak!..
KULÜPLER DE GENÇLERE GÜVENMELİ…
A Milli Futbol Takımımızın 2020 Avrupa Futbol Şampiyonasına (EURO 2020) katılması sıradan bir başarı değil, söylediklerimizin ise abartı olmadığını istatiklerden de anlamak mümkün. Milliler H Grubundaki son maçını 2-0’lık Andorra galibiyetiyle tamamladı. Bu maça kadar ve öncesinde elde edilen neticeler futbol tarihine, ‘en iyi grup performansı’ olarak geçti. Andorra maçına dikkat çeken bir özelliği de, Ozan Kabak, Ahmet Kutucu ve Mert Çetin gibi isimlerin A Milli formayı ilk kez giymiş olmaları… Kaleci Uğurcan Çakır ve Nazım Sangare’nin ilk kez resmi maçta görev almaları ve elde edilen galibiyet. Bu tablo, futbolumuzun geleceğinin de önemli işaretlerini oluşturuyor. Tabii gençlere olan bu güven kulüplerimize de aşılanmalı…
SIRADAN OLDUĞUNU NERDEN
ANLIYORUZ?..