Arda, Trabzonspor, Cenk ve sporun akademisyenleri…
İçinde bulunduğumuz dönem, diğer yılları aratmayacak derecede ‘transfer’ çalışmaları gündem olmakta. Basınımız için, transfer içerikli her ‘on’ haberin ‘biri’...
İçinde bulunduğumuz dönem, diğer yılları aratmayacak derecede ‘transfer’ çalışmaları gündem olmakta. Basınımız için, transfer içerikli her ‘on’ haberin ‘biri’ gerçek olduğunda, bu başarı olarak görülüyor. Benzer durum Arda için de geçerli. Medipol Başakşehir’in Arda transferi söz konusu. Biz bu yazıyı yazarken, transfer netlik kazanmamıştı. Peki, Arda’nın İspanya yolculuğundan sonra ülkemize dönmesi nasıl karşılanır? Arda’nın Türk futboluna hizmet vermesi noktasında, adım atması söz konusu. Emre’nin Fenerbahçe’den Başakşehir’e transferi gibi, Arda’nın Barcelona’dan transferinde bir benzerlik söz konusu. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz. Her iki oyuncunun Türk futboluna katkı sürecinin içerisinde yer alması, kazanım olur. Abdullah Avcı yönetiminde, tecrübeli bir kadroya sahip kulübün futbol ‘akademi’ adı altında, problem değil ‘çözüm’ üreten süreci oluşturması ve geliştirmesine yarar sağlar. Merak bu ya, biz süreci ‘Biz görür müyüz, görmez miyiz?’ bilemeyiz, tabii. Kanaat ve temennim, Arda’nın bundan sonraki futbol hayatını Medipol Başakşehir’de devam ettirmesi yönünde…
TRABZONSPOR’DA NELER OLUYOR?..
Lig şampiyonluğuna özlemi devam eden Trabzonspor’da, ligin ikinci yarısında neler olacağı konusu, milyonlar gibi bizlerin de merak konusu! İlk devrenin son maçı olan, Karabük beraberliğine kadar, 232 günün üzerine üst üste kazanılan maçlar, mordo-mavili ekibe, şampiyonluk yolunda umut kapısı oldu. Kulüp başkanı aynı, futbolcu kadrosu aynı, değişik olan ise teknik direktör. Rıza Çalımbay’ın takıma getirdiği havanın/farkındalığın ‘meyvelerini’ yemeye çalışıyor. Zengin kadro yapısıyla, verimliliğin doruğuna ulaşan bordo-mavili ekibin üretkenliği, zirve yolunda bugünkü konumuna ulaşmasını sağladı. Bu saatten sonra neler yapılacağı ise asıl merak konusu, sürecin verimli hale getirmesi bakımından önem taşımakta. Trabzonspor, kadro yapısı olarak, yıldız oyunculara sahip. Her mevkinin alternatifi olan bir süreç. Slovak savunma oyuncusu Tomas Hubocan’ın Eylül ayında 122. yabancı oyuncu olarak bordo-mavili ekibe transfer edilmesi, yerli veya yabancı fark etmiyor, kadro zenginliğinin rakamlara yansıması. Teknik Direktör Rıza Çalımbay’ın ‘Ligin ikinci yarısında çok daha çekişmeli ve telafi olmayan maçlar oynayacağız’ açıklamaları, Trabzonspor’un ‘hedefini’, sürecin ise ‘ehemmiyetini’ ortaya koymaya yetiyor…
CENK İÇİN BİR KAÇ SATIR…
Cenk Tosun. Futbolumuzun göz ardı edilmeyecek gurur kaynağı. Futbol hayatına başlangıcından, İngiltere Premier Ligi ekiplerinden Everton’a imza attığı sürecin her aşaması, irdelenmesi gereken bir durum. Moussa Sow’un 2015 yılında Birleşik Arap Emirliklerine 16 milyon avro bonservis bedeliyle transferinden sonra, Cenk’in 22 milyon avro bonservis bedeliyle transfer olmasının sırrı, ortaya koyduğu performans. Beşiktaş’ta 4 sezon yaşayan Cenk’in, 142 maçın 73’ünde ilk 11’de yer alması ve kaydettiği 64 gol bugün olduğu yerin ‘sırrını’ açıklar nitelikte. Futbolumuzun içerisinde yer aldığı yabancılaşma sürecinde, Cenk Tosun’un İngiltere’ye 15. Türk futbolcusu olarak transfer olması, oyuncunun spor elçisi yorumlarına neden oldu. Futbolumuzda bugün yabancı sayısının ‘ayyuka’ çıktığı bir dönemde, eğer ülkemizden bir oyuncu yurt dışına gidiyor ise, Cenk’in durumunun araştırılma/incelenmesi gerekiyor. Buradan akademisyen spor adamlarına sesleniyorum; ‘Cenk’in durumu tam araştırma/tez konusu’. Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) bünyesinde kaç akademisyen çalışır, çalışma alanları/uzmanlıkları nelerdir bilmemem! Bildiğim, Cenk konusuna duyarsız kalmamalarının önemi. Konunun hassasiyete vurgu yapmak için sanırım Almanya’nın Wetzlar kentinde bir tür ailenin çocuğu olması ve 6 yaşında Eintracht Frankfurt alt yapısında oynamaya başlaması yeterli olacaktır sanırım. Cenk Tosun’un transfer konusuna, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın tebrik mesajı yayınlaması, sürecin önemini gözler önüne seriyor. Bu tebrik ve teşekkür, ülkemizin tanıtım ve gelişimine kim ne katkı sağlıyor ise, takdir görmesi gerekliliğin en önemli göstergesi. Söz konusu ‘milli’ ve ‘manevi’ dava ise, gerisi teferruattır. Yolun ve bahtın açık olsun Cenk...