Bayanlar daha ne kadar güreştirilecek?..
Spor kelimesinin tanımı olan ‘Önceden belirlenmiş kurallara göre bireysel veya takım halinde yapılan etkinlikler’ günümüzde geçerliliğini yitirmek üzere. İslami temel esaslara göre, yaratılanların en...
Spor kelimesinin tanımı olan ‘Önceden belirlenmiş kurallara göre bireysel veya takım halinde yapılan etkinlikler’ günümüzde geçerliliğini yitirmek üzere. İslami temel esaslara göre, yaratılanların en kutsalı olan insan, üzerinden prim yapılıp, güç kazanma olgusuna dönüşmüş durumda. Sporcu dediğiniz insan faktörü, artık birilerinin kullandığı güç unsuru oluyor. Tabii bu yaklaşımı biz, kendimizden çıkarmıyoruz. Günlük haber akışlarına baktığımızda bunu görmek zor değil. Toplumumuzu da yakından ilgilendiren bayan güreşi bu gerçeğe sadece bir örnek. Dilek ve temennimiz, gündem olan olaylardan ‘Yarın, dünün yansımasıdır’ anlayışından ders çıkarılması. Diğer türlü geleceğe siz nasıl emin bakabiliriz ki!..
BAYAN GÜREŞİ REZALETİ SÜRÜYOR…
Bugün günlerden Cuma. Cumamız mübarek olsun. Bugün takvim yaprakları 18 Ağustos’u gösteriyor. 17 Ağustos Marmara/Gölcük Depreminin bir gün sonrası, ilahi mesaj ve gözyaşının 18. yıldönümü. Hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Ruhları şad, mekânları cennet olsun inşallah. Allah (cc) bir daha o günleri yaşatmasın. Yaşatmasın yaşatmasın da gerekli/yeterli dersi alıyor muyuz! Hiç de öyle gözükmüyor. Bu konuyu ilgi/uğraş alanımız olan spor üzerinden değerlendirelim. Siz bu satırları okurken, Güreş Milli Takımı Büyükler Dünya Güreş Şampiyonası kadrosu açıklandı. Maalesef diye başlayacağım ifadelerde nedeni bayanlarımızın Fransa’nın Başkenti Paris’te ay-yıldızlı mayo ile mindere çıkıp, güreş adı altındaki ‘rezalete’ bir kez daha ortak olacaklar...
VİCDANLARI DAHA FAZLA KARARTMAYALIM
Müslüman Türk kadını Ayşeler, Fatmalar, Yaseminler, Zeyneplere kurtuluş/milli mücadelesinin simgesi ay-yıldızlı bayrağı taşıyan formayı giydirip, milyonlar önünde spor/güreş adı altındaki çirkin/rezalet bir ‘şova’ malzeme yapılması, tam bir skandaldır. Bu edepsizliğe ‘ Kim dur diyecek?’ Merakım devam ediyor. Hiç kimse ‘hayır’ demeyeceğini bilsek de, biz görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Mahşer, çetin hesap gününü düşündükçe, daha fazla vicdanımızı karartmak istemiyoruz. Siz bu satırları okurken Hristiyanların noeli/yılbaşısı, Valentine’nin sevgililer günü, mum yakılan doğum günleri, Müslüman olmak, Müslümanca yaşamanın erozyona uğratılarak Keriman Halis’in Dünya Güzellik yarışmasında birinci seçilmesi hadisesi (1932), küresel kepazeliğin bir halkası olan Endonezya’daki Müslüman Dünya Güzellik Yarışmasını (2013) hatırlattı. Yine bir Dünya Şampiyonası. ‘Fransız İhtilali’nin başkentinde bu kez bayanlar güç gösteri/şovu yapmak için ‘mayo’ ile mindere çıkıyor. Avrupa ve çağımızın medeniyet ülkesi diye tanımlanan ve bu tanımların Üstad Necip Fazıl’ın ‘Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar…’ sözleriyle karşılık bulan ülkede kadın-kadına güreşerek, sözde ülkemizi temsil edecekler. Bu mu sizin sporunuz, bu mu sizin güreşiniz. Kimin aklıyla ‘alay’ ediyor, medeniyetsizliğe zemin hazırlıyorsunuz…
‘UTANDIRMA BURNUNU GÖSTERMEKTEN SÜT NİNEM’