Bayram, seçim ve spor
Yeni bir günü anlamlı kılmanın adıdır bayram. Bizleri yoktan var eden ve bugünlere kavuşturan Allah (cc) hamd ve şükürler olsun. Hem de çifte bayram bir arada, elhamdülillah. Rahmet, mağfiret ve beraat ayı olan...
Yeni bir günü anlamlı kılmanın adıdır bayram. Bizleri yoktan var eden ve bugünlere kavuşturan Allah (cc) hamd ve şükürler olsun. Hem de çifte bayram bir arada, elhamdülillah. Rahmet, mağfiret ve beraat ayı olan Ramazan-Şerifi idrak etmek, haftanın en anlamlı/manalı Cuma gününe kavuşmanın, üzerimizdeki feyzi ve bereketinden daha anlamlı/manalı ne olabilir ki!..
BAYRAMLARIMIZ BAYRAM OLA...
Her canlının ölümü tatmasının kaçınılmaz olduğu şu hayat düzeninde, bayramları ne denli hak ettiğimizi yeniden sorgulama, aksattığımız vazifemizi yerine getirme vakti. Dün gitti, bugünü yaşarken, yarına kavuşmaya şunun şurasında ne kaldı ki. Ensar’dan bir adamın Hz. Peygamber’e yönelttiği ‘Müminlerden hangisi daha akıllıdır?’ sorusunun ‘Ölümü en çok hatırlayanlar...’ şeklinde karşılığı, Müslümanın asıl bayramının ölüm olduğu ve ‘Ölmeden önce ölünüz’ hadisi şerifine nail olamadıktan sonra, kendi kendime sormadan da edemiyorum; ‘Bayramı bayram olarak yaşayamadıkça, çifte bayram olsa neyime!’ Haram, yalan, dolan, iftira, kısacası Allah’tan bizleri uzaklaştıran düzenbazlıkların bu denli çoğaldığı ‘zaman’ diliminde, kurtuluşun meşakkatli, kurtulanların o denli mükâfata erişeceği bir süreçte, Rabbim bizleri bayramı bayram olarak yaşayan samimi kulları arasında olmayı nasip etsin, inşallah. Bu vesileyle muhterem okuyucularımız ve ümmetin Bayramını tebrik ederiz...
CUMHUR’UN BAŞKANI ERDOĞAN...
Ülke yönetim şekli olarak, seçimin kapımıza gelip dayandığı şu günlerde oy vermek için 24 Haziran’da sandık başına gideceğiz. Kullanılacak her bir oyun, sistemin bir gereği kimlerin ülkeyi yöneteceği konusunda belirleyici olacak. Bu kadar hassas bir süreçte, dolambaçlı yollara sapmak bir mana ifade etmiyor. Siyah ve beyazın, doğru ile yanlışın birbirinden ayırt edilmesi gibi, partiler kendi içinde ayrılmış durumda. AK Parti ve MHP’nin bir olup, BBP’nin desteklediği Cumhur İttifakı, diğer yanda CHP’nin öncülük yaptığı ve İYİ, Saadet ve Demokrat Parti. Şimdi bu oluşumlar, sadece isimlerine bakarak, dünün devamı niteliğinde olduğunu anlamak zor değil. Birleşme veya ayrışma, bütünleşme veya parçalanma. Teknoloji vatandaşın artık doğru veya yalan konusunda ayrımcılığa düşmüyor. Buna sadece iki örnek; Cumhur ittifakının karşı cenahındakilerin başındaki şahıs Muharrem İnce parti lideri Kemal Kılıçtaroğlu için dün (Şubat 2018) ‘ Sen genel başkan oldun. Aday olacak mısın? CHP’nin genel başkanı, doğal cumhurbaşkanı adayıdır, kaçamazsın...’ derken, bugün (Mayıs 2018) ‘Sayın genel başkanım hep söylediniz. Parti başkanından cumhurbaşkanı olmaz...’ Şimdi bu denli söylem ayrıcalığı, kişinin hangi özelliğini ortaya koyar? Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Eskişehir Mitinginde söyledikleri dikkat çekici; ‘Diyarbakır mitingine katılanların neredeyse tamamı, HDP’li...’. Adana’da FETÖ’den gözaltına alınan şahısın İYİ Parti Çukurova İlçe Gençlik Kolları Başkanı çıkmasının izahı, zor değil. Bu birlikteliğe ayak uyduran Saadet’in de ne denli ‘raydan’ çıktığının göstergesi. Tüm yaşananlar, Sayın Bahçeli’nin ‘Cumhur İttifakı Milletin tâ kendisidir’ sözünü hatırlatarak, ülke menfaatleri için Cumhur’un Başkanı Erdoğan’ın olmasının önemini ortaya koyuyor...
ERDOĞAN VE SPOR POLİTİKALARI...