Belediyeler engelsiz sporun neresinde?
İnsan mutluluğu toplumun huzuru demek. Mutluluğa giden yol ise, hayatta oluş gayemiz (manevi) ve yaşam şartlarını (maddi) yerine getirmekle mümkün. Spor da bu sürecin bir parçasını oluşturmaktadır...
Performans dediğimiz, rekabete dayalı spor faaliyetlerinin dışında kalan hareket ve egzersizin insan sağlığı için önemi, günlük hayata baktığımızda sayısız örnekle dolu. İnsan için bu etkileşim, uzuvlarını fonksiyonel olarak kullanamayan toplumda engelli olarak adlandırılan özel/ayrıcalıklı bireyler için daha büyük önem taşımakta. ‘Vatandaşın bu hizmete nasıl ulaşacağı?’ sorusunun cevabı, kanunlar ve yönetmeliklerde belirtilmiştir. Kanunların işlevsel, sporun bireysel ve toplumsal uygulanması gereken kurumlar arasında en önemlisini merkezi ve yerel yönetimler oluşturmaktadır…
Spor, birey ve toplumlar için öneme sahipse, bu sürecin sağlıklı işlemesinde, vatandaşa en yakın kurum ve kuruluşlar bir o kadar önem taşımaktır. Bir bireyin spor yapma isteğini yerine getirecek yerel yönetim olarak adlandırılan kurum belediyelerdir. Merkezi idarenin taşra uzantısı olarak adlandırılan bu kurumlar, bir nevi devletin taşradaki temsilcisi konumundadır. Görev tanımları içerisinde, halkın eğitim, kültür, sanat, sağlık, istihdam, sosyal güvenlik gibi görevleri arasında sporla ilgili beklentileri, görev sorumluğu içerisinde yer almaktadır. Yerel yönetimlerin merkezi yönetimden bağımsız tüzel kişiliğe sahip olduğu için, bütçeleriyle projelerini yapma ve uygulama yetkisine sahip. Bu demek oluyor ki, seçmeninin yetki vermesiyle göreve gelen idarelerin, yasalarca belirtilen yetkileri kullanmada önlerinde hiçbir engel bulunmamaktır…