Engellileri 3 Aralık’ta değil, 365 gün hatırlamak...
Allah katında en üstün olanınız en mutlaki olanınızdır” (Hucûrât, 49/13)Bugün Engelliler Günü ilan edilmiş. Kimin ve ne zaman, bugünü Engelliler Günü ilan ettiğini merak edip...
Allah katında en üstün olanınız en mutlaki olanınızdır” (Hucûrât, 49/13)
Bugün Engelliler Günü ilan edilmiş. Kimin ve ne zaman, bugünü Engelliler Günü ilan ettiğini merak edip araştırdığımızda Avrupa/Batı medeniyetinin izlerini görmekteyiz. ‘3 Aralık’, yani bugüne riayet edenler, Birleşmiş Milletler’in 1992 yılında almış olduğu kararı uygulamaya başlamışlar. Alınan kararın amacı sözde, tüm dünyadaki engelli insanların problemlerine dikkat çekmek ve onları anlamaya çalışmak. Bu tanım ve ifadeleri okurken, Suriye’deki savaşta 15 yaşındayken sırtından vurulup, belden aşağısı felç kalan Adnan’ın hayata tutunma çabasının hikâyesini, savaştan kaçan ve sahile vuran çocuk cesetlerini hatırladım. Evet, bugün, İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren Avrupa’nın, engellileri hatırladığı bir gün...
ENGELLİ VATANDAŞ SAYISI...
Engelli vatandaş nüfusu düne kadar ülkemizde sekiz milyon olarak telaffuz edilirken, bugün bu rakam on üç milyonu aşmış durumda. Doğuştan veya sonradan, kaderin bir parçası olan bir süreç, engellilik. Bu bağlamda ‘herkes bir engelli adaydır’ görüşü doğrultusunda engelliliğin hayatımızın bir parçası olduğunu/olabileceğini kabul etmemiz gerekiyor. Gerek ferdi, gerekse, toplumun diğer görev yüklenen mercileri, bu gerçeklerle hareket etme zorunluğu var. Anneler Günü, Babalar günü, şu günü, bu günü... Şairimizin değindiği gibi ‘Tek dişi kalmış canavar...’ kimliğine bürünen ve son demlerini yaşayan batı medeniyetinin bir ürünü olan ‘3 Aralık Engelliler Günü’ deyip, engelliyi hatırlamayı yılın tek bir gününe sıkıştırmak, onlara ‘ihanet’ derecesinde, engelliyi aldatmaktan (kaba tabir saymayacağımız) başka bir manaya gelmiyor. Terk edilmişlik sonrası bir günün sabahı hatırlanmak ve günün sonunda ise yine onları, kendi başlarına, engellileriyle baş başa bırakma anlamına gelir...
ENGELLİYİ 365 GÜN HATIRLAMAK...
Bir uzvunun eksi veya kullanmaz durumdan dolayı ‘engelli’ kelimesinin muhatabı olan vatandaşlarımızın, sadece 3 Aralık’ta hatırlanmasının önüne geçmek gerek. Tek günle sınırlı olan ve batı anlayışını hayatımıza uyarlamamız, vicdanların körelmesine neden olmakta. Yılın bir gününde hatırlamak yetmez, engelli kardeşlerimizin fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan iyi olmalarını istiyorsak, onların her alanda desteklenmesi gerekliliğini unutmamak gerek. Her defasında tekrara düştüğümüz bir sözümüz var; balık yedirmekten ziyade, balık tutmasını öğretmemiz gerekmekte. Biraz okuyup, araştırma yaptığımızda İslam inancımız ve tarih bilgisinde bunu görmek mümkün. Engelli sahabeler örneğinde olduğu gibi. Durum bu kadar açık ve net iken, elin ‘3 Aralık Engelliler Günü’ne merak salmamızın tek bir nedeni, dini ve tarihi bilgiden kopuk oluşumuzdan...