Galatasaray’da işler sarpa mı sardı?..
Kulüplerimizin nasıl yönetildiği, yönetim içerisinde yer aldığı kaos sürecini, teknik direktör ve futbolcu transferi konusunun içerisinde barındığı sıkıntıları Galatasaray üzerinden...
Kulüplerimizin nasıl yönetildiği, yönetim içerisinde yer aldığı kaos sürecini, teknik direktör ve futbolcu transferi konusunun içerisinde barındığı sıkıntıları Galatasaray üzerinden örneklendireceğiz. Her bir konu ve satır başları, işin ne kadar düşündürücü boyuta ulaştığını gözler önüne seriyor. Sizler bu satırları okurken, sonrasında ‘zafiyet’ zincirine yeni bir halkanın ekleneceğini söylemek, sanırım sürpriz olmaz. Durum o kadar düşündürücü, vahim! Çözüm mü? Futbolun üst aklı olan Spor Bakanlığı, Federasyon, Kulüp Yönetimleri, kişisel menfaatlerini bir kenara itmesi ve keskin kararlar alınması, kaostan çıkışın önemli adımı olacaktır, emin olun. Nasıl yani? Açalım!..
TEKNİK ADAMLARA KAPAK OLSUN…
Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek açıklama yapıyor; “Teknik direktör ‘Bu oyuncuyu gönder’ deme hakkına sahip değildir…” Özbek’in sözü sadece kendi Kulübünü ilgilendirmediği gibi, teknik adamlarının içerisinde bulunduğu ‘kaos’ sürecini özetler nitelikte. Parayı ben veriyor, kulübü ben yönetiyorsam tüm yetki de bende anlamı taşıyor. İlk bakışta bu açıklama talihsiz/olamaz gibi gözükse de, hiç kimsenin inkâr edemediği ayrıntı bu. Teknik adamların vasfı, emir komuta olarak ‘git-kal’ gibi yakıştırmalara muhatap, iki dudak arasında kalmış durumda. Bu görüşümüzün dayanağı, görevlerine ‘anlık’ son verilebilen, bir sezonda iki-üç çalıştırıcı değiştirme ‘işgüzarlığı’ yapan yöneticilere en bariz/canlı mesaj/örnektir Başkan Dursun Özbek’in açıklamaları...
TUDOR’UN DURUMU NE OLACAK?..
Galatasaray Kulübü Başkanı bir konuştu, pir konuştu. Camia içinde en çok merak edilen, Hırvat teknik direktörün durumu. ‘Tudor’u biz getirdik ve arkasındayız’ diyor, Kulübün başkanı. Diğer yandan da Mircea Lucescu konusuna ‘görüşmemiz olmadı’ şeklinde açıklama getiriyor. Süreç ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ sözünü onaylar nitelikte. Biz bu satırları yazarken, Sevilla’dan transfer edilen Brezilyalı futbolcu Mariano ile 3 yıllık sözleşme imzalanıyordu. Diğer yandan takımın en verimli oyuncusu Wesley Sneijder (4,5 sezonda 175 resmi maçta forma giyip, 46 kez ağları havalandırması istatistiklerden bunu anlamak güç değil) ile yolların ayrılması, sarı-kırmızılı taraftarın bu karara sıcak bakmaması, sürecin normal işlemediğine en bariz örneği. Sarı-kırmızılı gündemin sürecine bakıldığında, merak katsayısının ‘frenleme’ gibi bir durum söz konusu olması çok zor. Nasıl yani?..
Şimdi gündem de Muslera’nın gitmesi var. Bu hususta geri adım atılacak olmasında, taraftarın Sneijder tepkisinden bir başka bir mana gelmeyecek Şu an ki aşamada gitmesinin zor olacağı görülmekte. Sneijder’ın giderayak yaptığı ‘Igor Tudor bir seçim yaptı, benimle çalışmak, istemedi…’ açıklaması, transferdeki bu hareketliliğin kaynağını ortaya koyuyor. Bu durum teknik adamın işini daha da zorlaştırıyor. Avrupa Ligi 2-0’ın rövanşında perşembe günü (yarın) ‘Östersunds karşısında elde edilecek olası bir yenilgi Tudor’un sonu olur’ sözünü onaylar nitelikte. Tudor’un gönderilmesi, kasadan 1 milyon euro çıkması demek. Netice, sonuç, sözün özü; Galatasaray’ı iyi günler beklemiyor, vesselam…