Hakem hatalarını ‘tetikleyen’ ne?
Futbolda derslerle dolu bir hafta daha geride kaldı. O haftanın adı 7’inci hafta. Kazananlar kadar kaybeden takımlar açısından önemli mesajlar içeren hakem kararı ve maç sonuçları, her hafta olduğu gibi yine dikkat...
Futbolda derslerle dolu bir hafta daha geride kaldı. O haftanın adı 7’inci hafta. Kazananlar kadar kaybeden takımlar açısından önemli mesajlar içeren hakem kararı ve maç sonuçları, her hafta olduğu gibi yine dikkat çekiciydi...
Düşünmüyor değiliz.. Bir gün çıkıp sorsak ki, “Maçlar hakemsiz oynansa acaba ne olur.” İşte o vakit, hakem ‘kararı’ ve ‘itirazı’ diye bir saplantı olmaz. Bunun böyle olması, başta bir kısım medya ‘şovmenleri’ olmak üzere, başkanından-yöneticisinden, reyting peşinde koşanlar için ‘puan’ kaybı anlamına gelir ki, sanırım bu da o kesimin işine yaramaz.
Tüm bunları niçin söylüyorum?..
Maçlar oynanır ve biter. Her karşılaşmanın ‘üç’ farklı sonucundan birisi vardır. Kazanırsın, berabere kalırsın veya kaybedersin. Hafta haftayı aratır hale geldi. Özellikle hakem hataları... Başkan; ‘Genç hakem isteriz’ diyor, kulüp başkanı genç hakem talep ediyor... MHK, genç hakem görevlendiriyor. Yine aynı kulüp ile hakem komitesi arasında teşekkür trafiği, vs...
Süreç böyle işlerken ‘meşin’ yuvarlağı başlama noktasına koyup, hakemin düdüğü ile karşılaşmanın startı veriliyor. Tıpkı ligin yedinci haftasında olduğu gibi...