Sporcunun dövmelerine dikkat! (2)
Sporun yapıldığı her yer ve mekânda bazı sporcuların ‘dövme’ yaptığını görmek mümkün. O denli yaygınlaştı. Peki, bu gidiş nereye? Sonuçlarına kafa yormak gerekiyor. İnsan...
Sporun yapıldığı her yer ve mekânda bazı sporcuların ‘dövme’ yaptığını görmek mümkün. O denli yaygınlaştı. Peki, bu gidiş nereye? Sonuçlarına kafa yormak gerekiyor. İnsan vücuduna işlenen motifler, sağlık açısından sakınca oluşturduğu kadar, İslam dininin inanç esaslarına göre ‘caiz’ olmayan bir uygulamanın, kişiyi nasıl yıkıma uğrattığını görmek mümkün. Dünyalık özenti ve alışkanlıklar, ileriki süreçlerde kişinin ebedi dünyası, ahiretinin kurban edilmesi durumu söz konusu. Bu yok olma sürecinde, ‘zararın neresinden dönülürse kârdır’ anlayışıyla, konuya hassasiyet taşıyan uzmanlara danışmak istedik. Söylediğimiz her sözün arkasında olduğumuzu belirtirken amacımız ‘Ben söyledim/yaptım oldubitti’ anlayışından uzak, doğruda buluşmak. ‘Sizin en hayırlınız, insanlara faydalı olanınızdır’ Hadis-i Şerif ışığında hareket etmek. Spor kullanılarak, insanın ruhen ve bedenen, ‘fıtratının’ kaybetmesinin önüne geçebilmek…
Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu; “Dövme yaptırma, bir hastalık olmasa da, futbolcu, sanatçıların böyle yapmaları, kendilerinin hayran kitlelerini kötü yönde etkileyebilir. Özenti duyan ergenler veya gençler, kendileri için futbolcuyu, sanatçıyı örnek alabilirler. Kendilerinden ziyade, onları örnek alan gençler, ileride kendileri ve toplum için problem oluşturabilir…”
Prof. Dr. Mehmet Akif Ziyagil; “Sporun görselliği ne giydiği eşofman, ne onun estetik görünümü, onun performansıdır. Bunlar genellikle performansa olan ilginin dağılmasına işarettir. Sporcu için, kişilik, mesleki etik, ahlak, oyun kurallarına önem taşımalı. Dövme insan vücuduna zulmüdür. İnsanın kendine zarar verme hakkı yoktur. İnsanın kendini yaralamasıdır. Kendini yaralıyorsan bunu yapmayacaksın. Sporcu beceri ve performansı, efendiliğiyle ilgi çekmesi lazım...”
Alay Kesler (Öğretim Görevlisi); “Bizim örfümüz ve kültürümüzle bağdaşmayan figürlerdir. Sağlık açısından da uygun değil. Sonraki dönemlerde insana cilt kanseri yaptığı biliniyor. Benim liglerde aktif oynayan 250 sporcum var. Hiçbirinin sigara içtiğini görmedim. Kötü kelime kullandığını görmedim. Gördüğümde gönderirim zaten. Hiçbir sporcumun, hiçbir yerinde de boya, cila, olmaz. Oradaki figürler Türk milletine, töre ve örfümüze uymuyor. Bu Avrupa hastalığından başka bir şey değil. Batı kültüründe bu normal kabul edilebilir ama bizim Türk kültüründe bunu normal karşılamak mümkün değil. Özenti ve kompleksten başka bir şey değil...”
Ali Akbulut (Savunma Sporları Antrenörü); “Savunma sporlarında bazı branşlar profesyonelleştikten sonra, dövme yaygınlaştı. Özentiden kaynaklı. Tıpkı bir şeyin ucundan tuttun mu, devamının geldiği gibi. Sporun, elbisenin, oynanan topun dahil, her şeyin bir ruhu vardır. O sana yansır. Bir basketbol şortu giydiğimizde, yürüyüşünüz bile değişir. Bu şortu giydiğiniz de aynı NBA’deki oyuncuların yürüyüşüne benzer. Osmanlının yükselme döneminde padişahların üzerinde kavuk, kaftan, gibi kıyafetler vardı. Yıkılış dönemlerine geçildiğinde ise, kıyafet olarak ceketler, pantolonlar giyilmeye başlanıyor. Ondan sonra devamı geliyor. İnsan doyma noktasına geldiğinde farklı şeyler arıyor... Bir insanın başka birisine benzemek için yaptırdığı işler gibi. Peygamber Efendimiz (sav) ‘İnsan sevdiği ile beraberdir’ ‘Siz beni seviyorsanız, siz oradasınız’ buyuruyor …”