Sporla ahlak tahribatı (4)
Spor maskesi altında sergilenen ahlaksızlığın boyutu zirve yaptıkça, rahatsızlığımızın derecesi hat safhaya ulaşıyor. Uygulamaların özünü batıl anlayışın kirli amellerinin...
Spor maskesi altında sergilenen ahlaksızlığın boyutu zirve yaptıkça, rahatsızlığımızın derecesi hat safhaya ulaşıyor. Uygulamaların özünü batıl anlayışın kirli amellerinin, yaratılmışların en şereflisi insanın spor aracılığıyla nasıl tahribata, günümüz deyimiyle ‘hormonlaştırdığını’ görmemizi, o ölçüde bizi rahatsız ediyor. Geride bıraktığımız her anı, bir film şeridi gibi geri sarmaktan ziyade, yüzleşme durumunda kalmaktayız. Örneğin; erkek güreşçilerin giymeye mahkûm bırakıldığı daracık mayolar. Sporcu elde ettiği başarı neticesinde kendisine takdim edilen çiçek buketiyle avret mahallini kapatma çabasının nasıl bir savunması olabilir ki? Düşünebiliyor musunuz, o sporcu yıllar sonra, adının verildiği spor tesisini ziyarete gittiğinde, duvara asılı o resmiyle, sırf kendisine diretilen kıyafeti nedeniyle yüzleşmek istememesi. Şampiyon olma arzusu ve başarısı gösteren sporcunun, giymeye mecbur bırakılan (diretmenin bahanesi uluslararası kurallar oluyor) kıyafetler üzerinden nasıl bir tahribata maruz bırakıldıklarını, hangi mantık ve anlayışın bir sonucu olduğunu net bir şekilde anlıyoruz. Spor literatürüne bu sayede ‘Sporun Hormonlaşması’ terimi de girmiş olacak…
BADMİNTON HATIRAMIZI NASIL UNUTURUZ…
Sporla ahlakın nasıl tahribata uğratabileceği hususunda, herkes gibi bizlerinde hikâyesi var. Paylaşmak isteriz. Üniversite yıllarında tanıştığımız Badminton Branşına ilgimizi, 2000’li yıllarda Beden Eğitimi Öğretmenliği yaptığım özel bir okuldaki sportif faaliyetlerime de taşımıştık. İstanbul bölgesinde yapılan şampiyonada yaşadıklarım, sporun sadece fiziksel aktivite olmadığının ispatıydı. Çalıştığımız okul, İmam Hatiplerin anlayışının yansıması özelliği taşıyan eğitim ve öğretim ağırlıklıydı. Kızlı erkekli (kurallar gereği) karma takımımızla müsabakaya gittiğimizde, rakip takım antrenörünün ‘Kız öğrencileri eşofmanla maç yaptıramazsınız!’ çıkış...