Teröre lanet kupa maçlarında da sürdü...
Lig maçlarından sonra Türkiye Kupası maçlarında da ortaya konan futbol ve alınan sonuçlardan ziyade, teröre karşı ortak protesto-lanet ön plandaydı. Futbol ismi bugüne kadar fanatizm, şike gibi olumsuzluklar ile...
Lig maçlarından sonra Türkiye Kupası maçlarında da ortaya konan futbol ve alınan sonuçlardan ziyade, teröre karşı ortak protesto-lanet ön plandaydı. Futbol ismi bugüne kadar fanatizm, şike gibi olumsuzluklar ile karşılık bulsa da, onun-bunun evlatlarının gerçekleştirdiği kahrolası terörden sonra, vatandaşın iç dünyasının adeta bir yansıması olarak birleştirici boyutu ile ön plana çıktığını da gördük. Lig ve kupa maçları sadece bir araç oldu ortak tepkinin. Başkanından-yöneticisine, futbolcusundan-taraftarına kadar herkes İstanbul’da Vodafone Arena yakınlarında meydana gelen kalleş terör saldırısından sonra kenetlenmesini bildi...
BAŞARAMAYACAKLAR ALLAH’IN İZNİYLE
İslam coğrafyasında Ortadoğu’yu kana bulayan anlayış, ülkemizin birlik ve beraberliğine kurşun sıkıp, iki ayrı noktada haince patlattıkları bombalarla emniyet mensubu ve vatandaşlarımızın şehit olmasına neden oldular. 15 Temmuz’da oynadıkları son hamlelerindeki döküntüler bu tür saldırılar. Patlayan bombaların birinci derecede hedefi, gelişen Türkiye’nin önüne set vurduğunu artık bilmeyenimiz yok. Yetmedi, Suriye ve Irak gibi ülkelerdeki masum Müslüman kardeşlerimize yaptıkları insanlık dışı katliamların bir benzerini ülkemizde gerçekleştirmek asıl düşünceleri. Son saldırı, yer-mekân ve anlayış, toplu katliam amacıyla futbol seyircisini seçtiler ama Allah’ın yardımı ile nafile uğraşlar. Hesapların üzerinde bir hesap, Allah’ın hesabını düşünmediler. Üzerlerinde patlattıkları bombalarla, bunların insanlık dışı, hayvanlardan da aşağı mahlûklar oldukları her halinden belli oluyordu...
ŞEHİTLER TEPESİ’NDE BULUŞTULAR...
‘Bir ölür bin diriliriz...’ gerçeği ile yiğitçe düştüğü yerden kalkmasını bildi bu millet. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve diğer takımlarımız arasında sportif rekabet, bu kez teröre karşı birlik ve beraberliğe dönüştü. Her renk; tek bir bayrak, kırmızı-beyaz renkler altında buluşmasına sahne oldu, patlamanın olduğu eski adı ile beleş şimdiki adı ile Şehitler Tepesi. Müsabaka başlangıç süresi ve sonrasında her bir hareket teröre lanet özelliğiyle şehitlere adanıyordu. Lig veya kupa maçları fark etmiyor. Atılan her gol adeta şehitlere hediye ediliyordu. Antalyaspor-Fenerbahçe maçının sonucundan ev sahibi takımın Kamerunlu yıldız oyuncusu Samuel Eto’o’nun sahaya çıkarken Çevik Kuvvet Müdürü’ne sarılmasının anlatımında kelimeler kifayetsiz kalıyor. Fildişi Sahili’nin yıldız oyuncusu Drogba’nın terör saldırısına, giydiği eski takımı Galatasaray’ın eşofmanıyla verdiği asker selamı ile tepkisi, Atiker Konyaspor-Trabzonspor kupa maçına oyuncuların asker, polis kepleri ile çıkmaları dikkatlerden kaçmadı. Ve daha nice benzer görüntü-tepkiler. Uluslararası futbol kamuoyunda da, terör saldırılarında hayatını kaybedenler unutulmadı. İlk tepki milli futbolcumuz Arda Turan’ın forma giydiği ülke İspanya’dan gelmişti...
BİR OLMAK, DİRİ OLMAK, İRİ OLMAK...