Trabzonspor’a haksızlık üzerine haksızlık!
Sözün sonunda söyleyeceğimizi, başında söyleyelim; ‘Trabzonspor Kulübüne de, milyonlarca sevenine de haksızlık, yazık ediliyor!’ Ersun Yanal istifa etti. Bu kaçıncı istifa? Üçüncü kez...
Sözün sonunda söyleyeceğimizi, başında söyleyelim; ‘Trabzonspor Kulübüne de, milyonlarca sevenine de haksızlık, yazık ediliyor!’ Ersun Yanal istifa etti. Bu kaçıncı istifa? Üçüncü kez görev verdiğiniz teknik direktörden başarısızlıktan başka, nasıl bir sonuç bekliyordunuz. Nasıl yani? Tarihin yansıması, yarının aydınlık veya karanlığına işarettir. Mayıs 2016 yılında ki yine bu satırlarda paylaştığımız görüşlerde “... ‘Ersun Yanal, içinde yer alınan mali durumu hesaba katıp elindeki malzemeyi işlemek yerine, ne gariptir ki transfer ayının ‘aydınlık’ ayı olarak hesaplıyor’ Yazı devam ediyor; ‘Anlaşmaya göre Sayın Kazım Ersun Yanal’a 2016-2017 futbolu sezonu için 1.450.000 EURO, 2017-2018 futbol sezonu için 1.800.000 EURO ödenecektir’ şeklinde devam eden yazı “...Yeni bir macera, onun da karşılığı ‘felaket’ serüveni’ Trabzonspor’u bekliyor, vesselam” şeklinde tamamlanıyor. Yıl 2017 Ekim. Geride kalan bir sezon artı sekiz hafta sonunda mali çöküntünün yanında, başarısızlık olarak addedilecek bir sezon. 3. dönemde Ersun Yanal’ın karnesinde yer alan 50 maçta 20 galibiyet, 15 beraberlik ve 15 mağlubiyet. Sekiz hafta sonunda toplam dokuz puanla 11. sırada yer alınması tam bir ‘felaket’. Transfer konusunda teknik direktörü Yanal’a iyi niyetin/beceriksizliğin (siz ismini ne koyarsanız) bir yansıması olarak adeta ‘kasanın’ anahtarını teslim eden Muharrem Usta ve yönetiminin payı da göz ardı edilmemeli. Özellikle ekonomik konuda. Ustanın ‘Biz seçileli iki yıl oldu, her yıl, 120 milyon yük geldi. Böyle olunca da borç, 600 milyondan 850-900 milyon liraya geliyor’ açıklaması, ekonomik sürecin ne kadar ‘vahim’ boyutlara ulaştığını gösteriyor. Fazla söze ne hacet. Bu durumu bizzat Başkanın kendisi de onaylıyor ve ‘Türk futbolunun sağlıklı bir zeminde yeniden doğuşa ihtiyacı olduğunu ve sitemin iyi yönetilmesi gerekiyor’ diyor. Sanırım Başkan, Türkiye demekle Trabzonspor’u kastediyor...
FUTBOLUMUZDAKİ İSTİKRARSIZLIK TAM GAZ!
Sadece konuşulan tartışılan Trabzonspor değil, bir yandan hakem hataları tartışılıp, video hakem sistemi gündemi meşgul ediyor. Diğer yandan ise UEFA, hakemlerimize uluslararası müsabakalarda görev vermeye devam ediyor. Eğer hakem hata yapmıyor ise ‘video’ hakem neden gündem oluyor! Eğer hakemlerimiz iyi değilse, UEFA onları niçin görevlendiriyor? Bu denli çelişkilerle dolu, ‘nabza göre şerbet’ bir durum. Takip edin, bakın. Yönettiği maçtan sonra futbol kamuoyu tarafından eleştiri hedefine gelen hakemler, çok değil takip ettiği haftada uluslararası hakem komitesi ‘ödül’ kıskacına nasıl giriyor! Tam bir çelişki. Bu çelişkiler devam ede dursun, FIFA devreye girerek A Milli Futbol Takımızın Dünya Klasmanındaki sıralamasını açıkladı. Ay-yıldızlı ekibimizin 2018 FIFA Dünya Kupası hayali, Avrupa Elemeleri suya düşünce, 27. Sıradan 33. sıraya kadar geriledi. Futbolumuzdaki istikrarsızlık bununla da kalmadı. Devam edelim...
TEKNİK DİREKTÖR KIYIMI NEREYE KADAR?
Süper Lig’de geride kalan 8 haftada 5 takımın teknik direktörünün görevlerine son verilmiş. Neden? Takımları başarısız diye. Görevden mi ayrıldı, yoksa görevine mi son verildi tartışmasından daha ziyade, sorulması gereken şu sorular karşımıza çıkıyor. Ligin ilk devresi beklenmeden görevlerine son verilen veya ayrılan teknik adamların yerine gelenler, yeni takımlarına nasıl bir katkı sağlayabilir ki? (Mesut Bakkal olayını bekleyip görmeyi gerektiriyor) Teknik adamlar gitti gitmesine de, başkan ve yönetimler halen görevlerinin başında! Dikkatle değerlendirilmesi gereken ise bol keseden yapılan ‘transferler’. Diğer önemli konu ise, takımından ayrılan teknik direktörlerin süreç içerisinde bir başka takımla anlaşması.