Türkiye Yüzyılı’nda gençlik ve spor (2)
Üstad Abdürrahim Karakoç diyor ki; “İlaç olsa içme düşman tasından/Sakın taş attırma dost arkasından/Kim ikiyüzlüyse tut yakasından/Bir yüzüne bir de canına tükür.” Bir...
Üstad Abdürrahim Karakoç diyor ki; “İlaç olsa içme düşman tasından/Sakın taş attırma dost arkasından/Kim ikiyüzlüyse tut yakasından/Bir yüzüne bir de canına tükür.”
Bir spor yazısına, edebi bir şiirin dörtlüğüyle başlamak, belki şaşırtıcı olabilir! Aslında, hiç de öyle bir niyetimiz yoktu ama içimize düştü bir kere ve yazma gerekliliği duyduk. Ancak duygularımızı böyle ifade edebilirdik. Söz konusu ‘Türkiye Yüzyılı’, çalışma alanımız ‘spor’ olunca, yaşadığımız zaman diliminde dönen ‘dönme dolapları’ da görünce, vicdanımız aklımızı uyardı, yazmak istedik. Muhatapları, yazarından-çizerine, yönetenden-yönetilene kadar herkesin bu süreçten sorumlu olduğunu düşünenlerdeniz! Allah’ın emirlerini yerine getirip-getirememe kaygı ve sancısını çekmediğimiz sürece, kurtuluşa ermemizin mümkün olmayacağını, hepimiz yakinen biliyoruz. Tüm mesele, görememek-düşünememek-konuşamamak! Kim bilir, belki de işimize, nefsimize öyle geliyor. Allah inancı, Peygamber sevgisinin zayıflaması...