Voleybolcuların ‘durumuna’ neden sevinemiyoruz? (1)
Bir spor takımı düşünün. Ne mahalle, ne de il veya ilçenizden de öte ülkenizi temsil etsin. Bu takım toplumun ‘ortak’ değerleriyle barışık olmasın. Ve siz o takıma ‘milli’...
Bir spor takımı düşünün. Ne mahalle, ne de il veya ilçenizden de öte ülkenizi temsil etsin. Bu takım toplumun ‘ortak’ değerleriyle barışık olmasın. Ve siz o takıma ‘milli’ yakıştırması yapın. Halkın değerleriyle barışık-uyumlu olmayan sporcular ‘dövmeli-sapkın’ şeklinde yakıştırmaya muhatap olsunlar. Her şeyden önemlisi, yapılan spor, nüfusunun %99’u Müslüman denilen ülkede yer alsın ve yapılan faaliyetler Kur’an ve Sünnetle bağdaşmayacak şekilde gerçekleşsin. Bu sürecin adı da spor. Son Avrupa Şampiyonası öncesi-esnası ve sonrasında yaşananlara baktığımızda sporun nasıl ‘modernleşebileceği’ nerden nerelere yorumunun yapıldığı ve bu süreç, toplumun milli ve manevi değerlerinden nasıl koparılabileceğine somut örneği olmaktadır. Azınlığın çoğunluk üzerinde nasıl bir ‘yıkıma’ neden olabileceği, bizlere ‘sözde’ ilk dünya ‘güzeli’ seçilen Keriman Halis somut örneğini hatırlatacak boyuttaki bir süreç…
SPORDA BAŞARI DEDİĞİNİZ,
NEYİN...