"Bırak beni, haykırayım."
Sosyal medyada duyuruyu görünce bir tuhaf oldum. Ta eskilere gittim. Kendi gençliğim ve çocukluğuma döndüm. Ortaokuldaki eski püskü sırama oturdum. Sınıfımızın uğultusu kulaklarıma geldi.
Gözlerimi kapattım. Türkçe ders kitabını açtım. Türklük şairi Mehmet Emin Yurdakul'un mısralarını okumaya başladım.
"Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et / Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet / Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir."
Zihnimden bir film şeridi gibi bugünkü Türkiye geçti.
Mehmet Emin Yurdakul'un söyledikleri gerçek olmuştu. İçinde bulunduğumuz süreçte, baktım, solun bütün sesleri konuşuyor. Gün geçmiyor ki biri Nazım Hikmet güzellemesi yapmış olmasın. Dolayısı ile Nazım bugüne getiriliyor ve konuşuyor. Ne söyleyecekse ve ne söylediyse aynısını bugünün insanına da anlatıyor.