Bölerek yönetmek
Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin eleştirisini yapanlar içinde bulunduğumuz siyasi şartları geleceğini öngörmüştü. Düşe kalka ilerlemekte olan Türk demokrasisi, 2017 Referandumundan sonra hakikaten de...
Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin eleştirisini yapanlar içinde bulunduğumuz siyasi şartları geleceğini öngörmüştü. Düşe kalka ilerlemekte olan Türk demokrasisi, 2017 Referandumundan sonra hakikaten de söylendiği gibi, özgürlükleri daraltmayı sürdürüyor.
Eğer muhalifseniz, söylediklerinizin hiçbir önemi yok. Yüzde yüz haklı da olsanız, haksız duruma düşebilirsiniz.
Avrupa'dan Asya'dan nereden bakarsanız bakın, Türkiye'deki siyasi manzara insanları boğuyor. Halkın kendi kendini yönettiği ya da yönetmesi gerektiği bir ülkede, çok seslilik olmayacak mı? Çok parti varsa bir o kadarda farklı siyasi görüş olması normal değil mi? Ve bu görüş sahiplerinin siyasi fikirlerini kendi kendini yönetmesi gereken halka ulaştırması gerekmez mi?
Gerekir, diyorsanız, sorarım: Hani ulaştıracak kanallar?
Tek sesli basınla demokrasi ve çok partili sistem yürümez. Ancak tek parti yönetim sistemleri yürür. O da özgürlükçü olmaz.
Türkiye'de siyasi iktidar çevreleri, istiyorlar ki hep biz konuşalım ve her zaman bizi haklı bulsunlar. Gazeteler bizim söylediklerimizi doğrudur diye haber yapsın. Televizyonlar, hep bizim görüşlerimizi haklı olarak sunsun. Bizim için hoş olmayan haberleri yapmasın. Bizim dışımızda çatlak ve aykırı sesler konuşmasın.