Ahmet Altan'a dair samimi kanaatim
Ahmet Altan Ergenekon sürecinin basın ayağının önemli ismiydi... Ergenekon sürecinin kurbanları biraz da Ahmet Altan’ın kurbanları oldular. Rezil yazıları var o dönemde Ahmet Altan’ın... Utanılacak...
Ahmet Altan Ergenekon sürecinin basın ayağının önemli ismiydi...
Ergenekon sürecinin kurbanları biraz da Ahmet Altan’ın kurbanları oldular.
Rezil yazıları var o dönemde Ahmet Altan’ın... Utanılacak yazıları.
Fakat sonuçta “Fetullahçı Çete”nin doğrudan adamı değildir Ahmet Altan...
Hiç burnundan kıl aldırmasa ve zerre özeleştiri yapmasa da sonuçta avanakça hareket etmiştir.
“Askeri vesayeti kaldırıyoruz” gazına gelmiş, “Fetullahçı Çete”nin maşası olmuştur.
Ancak bir adamı sadece yazdığı yazılardan, sadece yaptırdığı haberlerden, sadece attığı manşetlerden dolayı hapislerde çürütmek olmaz.
Bu kabul edilmez, edilemez!
Yazılan o yazıların cezası utandırılmaktır...
Yaptırılan o haberlerin karşılığı ayıplanmaktır...
Atılan o manşetlerin hakkı kınanmaktır...
Utandırılmak, ayıplanmak, kınanmak...
Bunlar yeter de artar ona!
Ama ne yazık ki bugün bunu yapacak durumda da değiliz. Çünkü Ahmet Altan hapiste...
Ve hapisteki bir adamla uğraşmak, dalaşmak bize yakışmaz...
Gerçi o yapıyor ve kendine yakıştırıyordu ama bize yakışmaz.
Kısacası demem o ki: Ahmet Altan hapiste olmamalı, dışarıda olmalı.
Dışarıda olmalı ki... Utandıralım onu...
Dışarıda olmalı ki... Yaptığı kepazeliklerden gönül rahatlığıyla söz edebilelim...
Dışarıda olmalı ki... Türkan Saylan için yazdığı o rezil yazıyı yüzüne vurabilelim...
Dışarıda olmalı ki... Hapishane lügati paralayarak yaptığı kötülükleri temize çekmeye kalkışacak cüreti olmamalı.
DÖRT MADDEDE AÇIKLIYORUM: ABDULLAH GÜL VE İHANET
MADDE BİR: AK Parti Genel...